Abdullah Çatlı Kimdir? Nerelidir?

Abdullah Çatlı Kimdir? Abdullah Çatlı Ülkü Ocakları Ankara İl Başkanlığına 1977 yılında, 25 Mayıs 1978 tarihinde Ülkücü Gençlik Derneği Genel Başkan Yardımcılığına seçilen kişinin adıdır. 1977 senesinde Ankara Emniyet Müdürlüğünce 6136 Sayılı Kanuna muhalefet, suç aleti tabancayı saklamak ve polise ateş etmek suçlarından Abdullah Çatlı hakkında işlem yapılmıştır. Abdullah Çatlı Kim Öldürdü? Sorusunun detayları da yazımız içerisinde yer alacaktır.

11 Temmuz 1978 yılında ise Ankara ilinde bulunan Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Bedrettin Cömert’in öldürülmesi durumundaki olay faili olarak Abdullah Çatlı isimli şahıs Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesince hakkında gıyabi tevkif kararı alınmıştır. Abdullah Çatlı kimdir nerelidir?

Abdullah Çatlı Kim?

Abdullah Çatlı Kim? 23 Ağustos 1978 yılında Sakarya’da yakalanmıştır. Ardından Abdullah Çatlı gözaltına alınmıştır. Abdullah Çatlı’nın, 9 Ekim 1978 yılında Ankara ili Bahçelievler semtinde bulunan 7 TİP’linin öldürülmesi baş sorumlusu ve olayının planlayıcısı olduğu iddialarına ilişkin tutuklama kararı olayın üzerinden 4 yıl, 4 ay geçmesinin hemen sonrasında meydana gelmiştir.

Bahçelievler Katliamı olayında ise suç ortakları ile beraber Ankara ilinde 7 şahsı öldürme, yasadışı örgüt meydana getirme, patlayıcı madde fırlatmak ve 6136 sayılı kanuna muhalefet suçlarından Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı aracılığı ile tutuklama ve uluslararası seviyede aranması için Kırmızı Bülten çıkarma kararları 1982 yılında alınmak durumunda kalmıştır. 1980 Ekim ayında Mehmet Ali Ağca’ya ve Abdullah Çatlı, Hasan Dağaslan adlı sahte pasaport yapmaktan Konya İkinci Ordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı Askerî Savcılığınca arama kararı alınmasına sebep olmuştur.

1995 yılında Edirne Emniyet Müdürlüğünce Ali Ağca’nın yurt dışına çıkarılmasına destek vermekten hakkında yakalama kararı ilan edilmiştir.

1982 yılında ise Adalet Bakanı’nın diplomatik kanallardan İsviçre makamlarına bahsettiği “halkı, hükümet aleyhine silah kullanarak mukateleye teşvik ve 7 kişiyi öldürmek” eylemlerini içerisinde barındıran iade isteği İsviçre makamları aracılığı ile şahsınca mevzuatlarına uygun görülmediği için retle sonuç görmüştür.

Abdullah Çatlı Kimi Öldürdü?

Abdullah Çatlı Kimi Öldürdü? Adana Emniyet Müdürü Cevat Yurdakul adlı şahısın öldürülmesi hikayesinde ismi olayda geçen 1981 yılında açılan MHP davasının 2 numaralı sanığı Abdurrahman Kıpçak yakalandığında Abdullah Çatlı bağlantısının olduğu açığa çıkmıştır. Abdullah Çatlı adlı şahıs da Cevat Yurdakul cinayeti ile alakalı olarak arandığı esnada, İsviçre’de tutuklu hale gelmiştir. Ancak İsviçre makamlarının ilgili belgelerin ellerine ulaşamaması sebebi ile serbest kalması hak olarak görülmüştür.

Dönemin CHP İl Başkanı olan Zeki Tekiner cinayetinin ömür boyu hapse mahkûm edilen zanlılarından Uğur Coşkun adlı şahıs suikast öncesi meydana gelen keşifte Çatlı’nın arabasını kullandıklarını itiraf etmişlerdir.

Abdullah Çatlı Nasıl Biriydi?

Abdullah Çatlı Nasıl Biriydi? Abdullah Çatlı, 12 Eylül Darbesi’ni izleyen aylarda ise ülke sınırlarının dışına çıkmıştır. Viyana ve Bulgaristan’da bir müddet konaklamıştır. 22 Şubat 1982 tarihinde ise İsviçre’de Mehmet Özbay adı ile düzenlenmiş olan pasaport sayesinde tutuklanmıştır, ancak olay ardından karar ile serbest kalmıştır. Ülkemize iadesi talebimizin suçun siyasi nitelikli adledilmesi nedeni öne sürülerek kabul görmemiştir.

22 Ekim 1983 yılında Fransa’nın başkenti Paris şehrinde Millî İstihbarat Teşkilatı ile etkileşimde bulunduğu esnada ve ASALA’ya karşı 5 adet eylemde kullanıldığı MİT resmî evrakları içerisinde yer almıştır. İstihbaratçı Korkut Eken adlı şahıs Abdullah Çatlı isimli şahsın 1980 senesinin en başlarında MİT ile etkileşimi olduğu sözel olarak dile getirmiştir.

Abdullah Çatlı Röportaj

Abdullah Çatlı Röportaj için detaylı bilgiyi sizlerle paylaşıyor olacağız. 2019 senesinde ise Emekli MİT mensubu görevinde bulunan Mehmet Eymür gazetelerden birisine vermiş olduğu röportajında şu sözleri ifade etti: “Abdullah Çatlı ve ekibi Avrupa’da uyuşturucu işi yapıyordu. PKK ile işleri vardı. Ben muhaliftim onların kullanılmasına. (…) Onlar (o dönem MİT İstanbul Bölge Başkanı) Nuri Gündeş’e bağlı olarak çalıştılar. Bir Ermeni anıtına bomba koydular, bir de bir arabanın altına bir şeyler koydular. Doğru düzgün yaptıkları bir operasyon yok yani.”

24 Ekim 1984 yılında uyuşturucu madde kaçakçılığı kusurundan Fransa’nın başkenti olarak bilinen Paris şehrinde tutuklanmak için üzerinde Hasan Kurtoğlu ismiyle düzenlenmiş bir pasaport bulunmaktaydı. Ayrıca ek olarak üstünde eroin maddesi, daha farklı bir sahte pasaport ve ülkemizin Stuttgart Başkonsolosluğuna ait sahte mühür çıkmıştır. Abdullah Çatlı, Fransa’da 7 sene hapis cezası almıştır. Sante isimli Cezaevinde bulunurken ülkemizin Fransa’dan iade talebi 27 Mayıs 1985’te ülkemizde idam cezası olması sebebiyle kabul görmemiştir. Abdullah Çatlı’nın ismi ise çok daha sonra Mehmet Ali Ağca’nın Papa’ya suikast girişimi olayında yer almıştır.

İtalyan askeri polisi ise 1981 yılında raporunda Ali Ağca’nın Abdullah Çatlı, Üzeyir Bayraklı, Oral Çelik ile arkadaşlıkları olduğu ifade edilmiştir. Abdullah Çatlı, 16 Eylül 1985 yılında Papa Suikasti davasında şahit olarak konuşmuştur.

Oral Çelik’in suikast ile ilgisi olmadığını, Mehmet Ali Ağca’nın Bulgar ajanı olabileceğini iddia etti. Çatlı, 1985’de 7 yıl ceza aldığı Fransa’da iken İsviçre’ye uyuşturucu madde kaçakçılığı suçundan iade edildi. 21 Mart 1990 yılında İsviçre’nin Zug kantonundaki Bostadel Cezaevinde tutuklu bulunmakta iken kaçtı.

Abdullah Çatlı Ömer Lütfi Topal

Abdullah Çatlı Ömer Lütfi Topal meselesinin detayları, tarihlerden 26 Şubat 1992’yi gösterdiği vakitte Abdullah Çatlı İstanbul Emniyet Müdürlüğünce Şahin Ekli adlı sahte pasaport sayesinde yurtdışına çıkmaya teşebbüs etme suçundan kendisi hakkında işlem gerçekleştirildi ve sonrasında ise serbest kalması kararı kılınmıştır. 3 Ağustos 1994 tarihinde Mehmet Özbay ismine düzenlenmiş sahte kimlik sayesinde Maliye Bakanlığında Maliye Müfettişi olduğu için Hususi damgalı pasaport talebinde bulunmuştur.

Susurluk Kazası’nın sonrasında gerçekleşen soruşturma esnasında 1994 senesinde şahsına verilmiş olan silah ruhsatındaki imzanın ise o dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar imzasıyla verildiği ortaya çıkmıştır.

”31 Ağustos 1996 tarihinde ise Balıkesir Emniyet Müdürlüğünce Mehmet Özbay sahte kimliği ile ruhsatlı tabancayla meskun mahalde ateş ettiği için işlem yapıldı.” Abdullah Çatlı’nın 26 Nisan 1996 yılında Ömer Lütfü Topal ile birlikte aynı uçakta Kıbrıs’a gittiği ve aynı otelde kaldıktan sonra 1 Mayıs 1996 tarihinde geri döndüğü de çeşitli kayıtlardan ortaya çıkmıştır. 1997 tarihinde dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkan Vekilliğini yaparken Hanefi Avcı, İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesine vermiş olduğu söylemlerinde 1990 yıllarının en başında “bölücü terör örgütü ile hukuk dışı yöntemlerle mücadele etmek için” meydana getirilmiş olan grubun daha sonra dağılmadan “şahsi çıkarları doğrultusunda eylemlere” başladığını dile getirmişlerdir. Bilinen bu oluşumun içerisinde yer almayı başaran adlar içerisinde Abdullah Çatlı’yı da dahil etmiştir.

Abdullah Çatlı Kimlik

Abdullah Çatlı Kimlik sık değiştirmesiyle tanınmaktaydı. Çeşitli suçlara da karışın isim için bazı olay ayrıntılarını belirteceğiz. O dönemin MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür de İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesinde daha sonra belirtmiş olduğu ifadesinde Abdullah Çatlı’nın bu oluşum içerisinde dahil olduğu konusunda Hanefi Avcı isimli şahsın iddialarını doğrulanmış oldu. Mehmet Eymür, DGM tarafına belirtmiş olduğu ifadesinde Abdullah Çatlı gibi şahısların yurtdışı bağlantılı uyuşturucu işleri ile uğraştıklarını ve eylemleri esnasında polis himayesini sağlayan kimlikler taşıdıklarını, havaalanlarında VİP salonları kullandıkları gibi bilgiler olduğunu ifade etmiştir.

Abdullah Çatlı adlı şahsın kızı olarak tanınan isim Gökçen Çatlı ile gerçekleşen bir röportajında Kurtlar Vadisi isimli televizyon dizisinin baş kahramanı Polat Alemdar’ın babasına çok benzediğini ifade etmiştir.

Abdullah Çatlı’nın erkek kardeşi olarak tanınan kişi Zeki Çatlı Kurtlar Vadisi dizisi başlamadan önce bir köşe yazarına dizinin konsept danışmanı Soner Yalçın’ın kendisi ile ağabeyi hakkında görüştüğünü ve sohbet ettiklerini ifade etmiştir.

Zeki Çatlı iletişim esnasında ağabeyinin hatıralarını, kullandığı sözlerinin konuşulduğunu ise daha sonra abisine ait cümlelerin Kurtlar Vadisi dizinde gördüğünü ifade etmiştir. Zeki Çatlı, ağabeyinin Şeyh Şamil’e ait “Sonunu düşünen kahraman olamaz” sözünü sık ifade ettiğini ve bunu Soner Yalçın’a anlattığını ifade ederek Kurtlar Vadisinde ün kazanan bu sözün kullanılmasına dikkatleri çekmiştir.

Zeki Çatlı, bir gün abisi Abdullah Çatlı’yı şahsen aradığını ve ona “Yarın burada bir tren kazası haberi duyar ve ölmüş birinin üzerinde kimliğim çıkarsa inanmayın ama rolünüzü iyi oynayın.” dediğini ve bu anıyı da Soner Yalçın’a anlattığını, dizide ise Ali Candan isimli rol oyuncusunun bir kaza sonucu öldüğü haberinin yayılmasıyla birlikte estetik ameliyat sayesinde yüzünün değiştirilmesi olayının bu hatıraya hitap ederek kurgulanmış olabileceğini ifade etmiştir.

Bazı köşe yazarları aracılığı ile Polat Alemdar isimli oyuncu karakterin mafya lideri ilan edilmesi ve devlet için bazı uğraşlarda bulunması nedeniyle Abdullah Çatlı’yı temsil ettiği iddiaları kol gezmiştir. Dizinin yapımcılarına ise bu iddialar sorulduğunda bunun üzerine ne reddetmiş ne de kabul ederek olayı kapatmışlardır.

1980 Sonrası Bazı Bilinen Faaliyetleri

Abdullah Çatlı Öldü mü?

Abdullah Çatlı Öldü mü? 3 Kasım 1996 tarihinde ülkemiz sınırlarında bulunan Balıkesir’in Susurluk ilçesine yakın olan bir yerde o senelerde Susurluk kazası olarak ifade edilen trafik kazasında vefat etmiştir. Gerçekleşen kaza esnasında Abdullah Çatlı’nın yanında, arabayı kullanan İstanbul eski emniyet müdür yardımcısı Hüseyin Kocadağ ve arka sol tarafta oturan Gonca Us da vefat eden isimler arasındadır.

Aracın içerisinde yer alan dört kişiden sadece o dönemin DYP milletvekili Sedat Edip Bucak sağ kalmayı başarmıştır. Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş’ın Susurluk Skandalı için hazırladığı raporda ismi oldukça sık geçmektedir.

Nevşehir’de yapılan cenaze töreninin ardından Nevşehir ilindeki Kaldırım Mezarlığı’na defni gerçekleştirilmiştir. Ölümü hakkında komplo teorileri ise çeşit çeşit olmak üzere kol gezmektedir. Kaza yapan arabanın fren sisteminin bozuk çıkması ve kazadan sonra Abdullah Çatlı’nın araç içerisinde boynu kırılarak öldürüldüğü iddiaları en sık ortaya atılan komplo teorileri arasındadır.

Abdullah Çatlı Kitap

Abdullah Çatlı Kitap serisi aşağıda sizler için derlediğimiz listede yer almaktadır.

Abdullah Çatlı Şarkısı

Abdullah Çatlı Şarkısı denilince akla ilk aşağıda yer alan müzikler gelmektedir. Tüm bunlara ek olarak hepsi aşağıda yer alacaktır. Bu liste:

Abdullah Çatlı Belgeseli

Abdullah Çatlı Belgeseli için aşağıda listeledik. İşte o belgeseller:

Bizi Instagram hesabınızdan takip etmeyi unutmayın.