Anadolu Aydınlar Ocağı, ’deprem felaketi’ ile ’Kur’an-ı Kerim’in yakılması’ mevzularını görüştü

Anadolu Aydınlar Ocağı, sarsıntı felaketi ile Kur’an-ı Kerim’e yönelik hücumları görüştü.

Anadolu Aydınlar Ocağı, 19 Şubat Pazar günü yapılan toplantıda son günlerin iki değerli konusunu açık oturum formunda görüştü. Anadolu Aydınlar Ocağı Genel Lideri. Prof. Dr. İbrahim Öztek, Anadolu Aydınlar Ocağı İlim Şurası Lideri. Prof. Dr. Yümni Sezen, Anadolu Aydınlar Ocağı İdare Şurası Üyesi İlyas Tekin, Anadolu Aydınlar Ocağı İkinci Lideri Hicabi Meral konuşmacı olarak; son zelzele felaketi ile İsveç, Hollanda ve Danimarka’da yakılan ve yırtılan Kur’an-ı Kerim hususlarında açıklamalarda bulundular ve sonra her iki mevzuyu da tartışmaya açtılar.

Din sosyoloğu Prof. Dr. Yümni Sezen, kelamlarına, ‘Allah zalim değildir’ diyerek başladı ve ortak bildiri bu ayetle şekillendi. Zelzeleyle ilgili görüşmeler sonunda ortak karar olarak, aşağıdaki hususlar önemsendi:

1 – Allah zalim değildir. Allah kullarına asla zulmetmez. Bu kendi ellerinizle yaptıklarınızın sonucudur (Al-i İmran müddeti 182. Ayet). Kendi ellerimizle yaptıklarımızı sorgulamalıyız.

2 – Onca yıkımlar ortasında camı kırılmayan binanın yapıcısı; fazladan bir şey yapmadım, yalnızca kurallara uydum diyor. O vakit kurallar çiğnenmeyecek.

3 – Sağlam olmayan binalarda oturma müsaadesi verilmemelidir.

4 – Yer, mühendis, mimar, yapı kontrol, proje, müteahhit, materyal, belediye ve devlet yöneticisi sağlam olmalıdır.

5 – Tüm okullar, hastaneler, kışlalar, ATM’ler ve gibisi toplu hayat alanları hızla denetim edilerek, riskli olanlar boşaltılarak, yenileri yapılmalıdır.

6 – Başta İstanbul olmak üzere sarsıntı bölgelerindeki tüm konutlar iki yıl içinde yenilenmelidir.

7 – Zelzele, sel ve gibisi tabiat olaylar felaket değildir. Şayet önlemini almazsan o vakit bunlar felakete dönüşür. O nedenle hepsinin tedbiri vardır ve alınmalıdır.

8 – Sarsıntı bölgelerini ağır sanayi alanlarına çevrilmemelidir.

9 – İlkokullara zelzele ve natürel felaketler dersi ve kursları konulmalı, tedbirleri öğretilmeli ve öğrencileri birer zelzele arama kurtarma grubu üzere yetiştirilmelidir.

10 – Geçmiş sarsıntılardan ders alarak, yanılgılar tekrarlanmamalıdır.

11 – Yer bilimci ve Jeolog üzere bilim adamlarının ihtarlarına kulak verilmelidir.

12 – Japonya’nın zelzeleye karşı teknik uygulamaları öğrenilerek, birebiri yapılmalıdır.

Kur’an yakma olayı

Danimarkalı ırkçı bir parti başkanı olan Rasmus Paludan, evvel Stokholm’de Türk Büyükelçiliği önünde, daha sonra da Danimarka’da Konenhag’da cami önünde Kur’an-ı Kerim yakmıştı. Tekrar 24 Ocak günü Hollanda’da Lahey’de emsal bir olay yaşanmış, ırkçı Pegida hareketi Başkanı Edwin Wagensveld, Hollanda parlamentosu önünde Kur’an yırttı.

Prof. Dr. İbrahim Öztek, konuşmasında, “Bu hareket ilkelliktir. Tarihte çok ilahlı din mensupları birbirlerine din üzerinden saldırmışlardır. Yeniden ilkel kanılarla haçlı seferleri ile Avrupalıların birbirleri ile yaptıkları mezhep savaşları yaşanmıştır. 661 yılında Sıffın savaşında Muaviye ordusu Kur’an sayfalarını yırtarak, mızraklarının ucuna takıp Hz. Ali’nin ordusuna saldırmışlardır.

Amerika’da kimi kelamda din adamları Müslümanlığı, şeytanın dini olarak kabullenmiş ve 11 Eylül gününü Kur’an’ı yakma günü ilan etmişlerdir.

1988 yılında Hintli Salman Rüşdi, Kur’an ve Hazreti Muhammed’e şeytan ayetleri üzerinden saldırmıştır. Türkler, Müslümanlığı kabul ettikten sonra Müslümanlığın koruyucusu ve yücelticisi olmuşlardır. Batılılara nazaran Müslüman demek Türk demektir. Bu nedenle batılı Müslüman düşmanları, Türkiye’ye saldırmaktadır. Bizler dinimiz ve amentü gereği tüm dinlere, onların peygamberlerine ve kutsal kitaplarına saygılıyız. Öteki din mensuplarından da tıpkı saygıyı beklemek hakkımızdır. NATO’ya girmeye çalışan kimi kuzey Avrupa ülkelerinde Kur’an’ın yakılması, bu ülkelerin NATO’ya girmelerinin Türkiye tarafından engellenmesine neden olacaktır. Bu olaylar politiktir. NATO ve münasebetiyle ABD’nin, Avrupa’da nüfus artışını engellemek içindir. NATO’nun yayılması, her şeyden evvel Rusya’nın ve Almanya’nın aleyhinedir. Bu durumda Türkiye’nin tutumu kıymetlidir. Kur’an’ın yakılmasına karşılık Türkiye’nin gösterdiği tepkiler karşısında bu hainler biraz daha azgınlaşmaktadır. Onun için en uygunu bu provakatif hareketler görmezden gelinmeli, pirim yapmaları engellenmelidir. Öte yandan siyaseten yapılması gerekenleri tabi ki Türk devleti yapacaktır. Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim; Müslümanlığın müsamahası ve sevgisi öteki dinlerin mensuplarında mevcut değildir. Amentümüz bir diyenler Müslüman düşmanlığından vazgeçmeli ve bizim gösterdiğimiz saygıyı onlar da bize göstermelidir” dedi.

Daha sonra İlyas Tekin tarafından sarsıntıda hayatını kaybeden vatandaşlar için Kur’an okundu, dualar edildi.