Boş vakitlerini ağaç sanatına adadı

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde yaşan Ünsal Açıkgözoğlu, boş vakitlerini kendisine ilişkin atölyesinde tabiattan bulduğu odunlara form vererek geçiyor. Açıkgözoğlu, boş vaktin ehemmiyetine dikkat çekerek, imkanı olan herkesi el beceresini keşfetmeye ve etrafındaki insanlara yararlı olmaya davet etti.

Ünsal Açıkgözoğlu Elmatepe Mahallesi’ndeki atölyesinde pandemi devri ile birlikte etrafından bulduğu odunlara hal vererek hem boş vaktini pahalandırıyor hem de etrafındaki insanlara ikram vererek keyifli ediyor.

Açıkgözoğlu, bilhassa yaşanan sarsıntının akabinde insanların psikolojilerinin bozulduğunu, kendisinin de bu psikolojiden çıkmak ve etrafındaki insanlara ikramlık eşya yaparak moral olmak için günde 2-3 saat atölyesinde üretim yaptığını söyledi.

Boş vakti ve imkanı olan insanlara da seslenen Açıkgözoğlu konuşmasında şunları söyledi:

“Normalde bu iş hiç aklımda yoktu. Pandemide oğluma bir tane hamak yaptım. Bir, iki, üç derken komşular istedi, akrabalar istedi derken 10-15 tane hamak yaptık. Elimde kalan materyallerle, babadan kalma yadigâr odunlarla bir şeyler yapa yapa ağaç içine çekti beni. Ağaç içine çekince beni işin boyutu istemeden büyüdü. Katlanır masalarla devam ettim, sehpa yapıyorum. Genelde kendi bahçemizden yahut civardaki eşin, dostun, arkadaşın bahçesinden kestikleri ağaçları değerlendiriyorum. Aldığım odunlar karşılığında gönül almak için ikramlık eşyalar yapıyorum. Benim biçimim genelde para kazanmak değil, dükkânı döndürdükten sonra eşe, dosta ikram etmek. Yaklaşık 2 yıldır kendi çapımda günde 2-3 saat çok fazla emek harcamadan, kendimi yormadan bir şeyler yapıyorum. Etrafımızdan hoş reaksiyonlar gelince kendimi uygunca kaptırıyorum. İşimize fayda şeyleri yapıyoruz. Bu işi yapan büyüklerimin yanına vakit zaman gidiyorum. Çaylarını içiyorum, fikirlerini alıyorum. Zonguldak’ta bir tane bu işi yapan tecrübeli ve deneyimli, yanında takım ve ekipmanları ile çalışan büyüğüm var, bana katiyen bırakma dedi. Her türlü takviyesi sağlarım dedi. Keşke Ereğli’de olsaydı. Burada da var ancak onun kadar bana dayanak verip moral veren olmadı. Onun sayesinde de biraz büyüttük. Zelzelede maalesef çok sayıda insanımız hayatını kaybetti. Hepsine Allah’tan rahmet diliyorum. Pandemi atlattık, artık bilhassa sarsıntı sürecinde insanların ve bizim de psikolojimiz bozuldu. Geliyorum, başımı dağıtıyorum. Başımızı dağıttıktan sonra eşe, dosta armağan ediyorum. Onların da morali bozuk, ikramlarla onların da morali yerine geliyor. Vakti boş olanlar, imkânı olanlar ya da bu işlerle ilgilenen insanlara baş dağıtması açısından tavsiye ediyorum. Her insanın içinde kendine has el beceresini geliştirebileceği bir yetenek vardır. Boş durmayalım, başımızı dağıtacak ve etrafımıza hoş güçler yayacak işler yapalım. Etrafımızdaki beşerler keyifli oldukları vakit biz de memnun oluruz. Herkesin bir şeyle uğraşmasını isteriz. Boş vaktimizin değerini bilelim, değerlendirelim. Vakit çok kıymetli bir şey.”