Hem güzelliğimiz hem de sağlığımız açısından kolajen, önemli besin takviyesi olarak bizlerin karşısına çıkıyor. Vücut sağlığınızın tümü için mutlaka kolajen alımına özen göstermeniz gerekiyor. Bizde bu kapsamda, sizlere kolajenle ilgili önemli bilgiler vereceğiz.
İçindekiler
ToggleVücudumuzda mutlaka bulunması gereken yapısal proteinlerin en başında, kolajen geliyor. Fibroblast adı verilen bağ dokusu hücreleri aracılığıyla oluşan kolarejen vücut sağlığında önemli rol oynuyor. İnsan vücudunda kolajen doğal halde bulunuyor fakat 25 yaş sonrasında önemli ölçüde azalıyor. Kolajen proteini, insanın vücudunun esnek ve canlı olmasını önemli ölçüde sağlıyor. Vücudumuz prolin ile glisin isimli iki tane aminoasidi birleştirir. Bu birleşim sonucunda da ortaya kolojen proteini için önem arz eden prokolajeni sentezlenmiş oluyor. Sentezin gerçekleşebilmesi için de mutlaka C vitamininin görev yapması gerekiyor. O nedenle kolajen üretimi gerçekleştirebilmek adına mutlaka C vitamini içeren sebzelerden ve meyvelerden de mutlaka tüketmelisiniz.
İlginizi çekebilir: Ketojenik diyet nedir? Örnek ketojenik diyet listesi
Kolajenin faydaları içerisinde en dikkat çeken, cildi sağlığına kavuşturmasıdır. Kırışıklık oluşumlarını engelleyerek ciltteki kusurları önleyip aynı zamanda engeller. Derilerimizin elastikiyetini de artırma özelliğine kolajen sahiptir… Aynı zamanda yaşlanmanın önüne geçebilmek için de kolajenin önemli olduğunu söyleyebiliriz. Kolajen halk arasında sadece cilt sorunlarının çözümünde gerekli bir protein türü olarak bilinir. Fakat bu yanlış bir algıdır… Kolajen cilt sorunları dışında aşağıda belirttiğimiz noktalarda da önemli faydalar sağlıyor:
Kolajen içerikli besinlerde, 3 aminoasit bulunuyor. Bunları; glisin, prolin ve lizin şeklinde belirtebiliriz. Prolinin, lizinin ve glisinin doğal şekilde yer aldığı besinleri aşağıda sizler için sıraladık:
Kemik suyunun içeriğinde yüksek miktarda prolin, arjinin ve glisin yer almasından dolayı kolajen bakımından da son derece zengindir… Özellikle yemeklerinize kemik suyu ekleyerek vücudunuza kolajen takviyesi yapabilirsiniz. Yalnız kemik suyu tüketiminde abartıya kesinlikle kaçmayınız. Fayda sağlayacağım derken bu seferde sağlığınızı tamamen kaybedebilirsiniz. Çünkü kemik suyunu aşırı tükettiğiniz takdirde kan kolesterol seviyelerini de artırabilirsiniz. Bu durumda direkt kolesterolün yükselmesine ve damar ve kalp tıkanıklığına neden olabilir.
Çoğumuz sağlığımız için yeşil sebze tüketiminin önemli olduğunu bilir. Bunun en büyük sebebiyse, yeşil sebzelerin içerisindeki antioksidan özellikli klorofilin bulunmasıdır. Buna bağlı olarak; klorofil tüketimiyle özellikle cildimizdeki kolajen miktarını önemli ölçüde artırabiliriz. Roka, nane, lahana, ıspanak, ebegümeci ve ısırgan otu gibi sebzelerin içerisinde bol miktarda kolajen yer alıyor.
Kolajen içeren yiyecekler arasında ilk sırada mor ve kırmızı meyvelerin geldiğini söyleyebiliriz. Mor ve kırmızı meyvelerin içerisinde bol miktarda antioksidanlar vardır. Bu yüzden de mor ve kırmızı meyveleri tüketerek vücudumuzda kolajen miktarını artırabiliriz. Zengin C vitamini içeren mor ve kırmızı meyveleri tüketerek kolajen miktarını artırdığımız takdirde güneşin zararlı ışınlarından da derimizi önemli ölçüde koruyabiliriz. Böğürtlen, çilek, ahududu, kızılcık, kiraz, yaban mersini, elma, domates, siyah üzüm, kırmızı kapya biber ve pancar mor ve kırmızı meyvelere örnektir…
Kolajen takviyesi sağlayabilmek için; ceviz, fındık ve fıstık gibi kuruyemişleri gerektiği ölçüde mutlaka tüketmeye özen gösteriniz.
Sülfür içerikli besinler önemli ölçüde vücuttaki kolajen miktarını artırıyor. O besinleri şöyle sıralayabiliriz: Soğan, sarımsak, tofu, salatalık, kereviz, muz, zeytin çeşitleri ve pırasa…
Kolajen üretimine yardımcı bir diğer besin türüyse, süt ürünleridir… Kolajen bakımından zengin süt ürünleri şunlardır: Beyaz peynir, soya sütü, lor peynir ve inek sütü…
C vitamini bakımından zengin olan tüm besinlerde aynı zamanda kolajende önemli miktarda bulunuyor. Turuncu ve sarı renkli sebzelerle meyveleri gerektiği kadar tükettiğiniz de özellikle kolajen üretimini vücudunuzda artırarak, cildinizin de pürüzleşmesini sağlayabilirsiniz. Turuncu ve sarı renkli sebzelerle meyveler şunlardır: Kayısı, kavun, ananas, patates, şeftali, greyfurt, bal kabağı, limon, portakal, havuç ve kivi…
Protein denildiğinde ilk aklımıza gelmesi gereken besin yumurtadır… Yumurtanın hem beyazı hem de sarısı kolajen üretiminde önemli rol oynuyor.
Kolajen üretimini sağlayan besin gruplarının başında; balık, tavuk ve et geliyor. Protein bakımından et, tavuk ve balık çok zengindir… Özellikle balık türlerinde, tavuk etinde, sakatatlar da, hindi etiyle sığır etinde bol miktarda kolajen bulunuyor. O nedenle tüketerek; cildinizde sıkılık ve esneklik sağlayabilirsiniz. Cilt hücrelerinizin bozulmasını da engellemekte bu besinleri tüketmeye bağlıdır.
C vitamini tüketerek, kolajen üretimini sağlamak mümkündür… Çünkü C vitaminlerinde önemli miktarda kolajen proteini bulunuyor. İnsan vücudunda, kolajenin azalması 18 ile 29 yaşlarında başlıyor. 40 yaş sonrasındaysa ortalama kolajen senede %1 oranında kaybediliyor. Bir kişi 80 yaşına geldiğindeyse, ortalama %75 oranında kolajen kaybediyor. Tüm bu nedenler kapsamında yaşlanmanın etkilerini önemli ölçüde azaltmak açısından kolajen içeren yiyecekler tüketilmesi çok önemlidir… Fakat kolajen içerikleri besinleri tüketirken bir takım noktalara da çok dikkat etmeniz gerekiyor.
Kolajen bakımından zengin besinleri tüketirken aşırıya kaçmamak çok önemlidir… Günlük 2.5 ile 5 gram arasında besin destek ürünleri kapsamında kolajen tüketimi herhangi bir yan etkiye sebep olmaz. Yalnız uzmanların belirttiğine göre yan etkisi olmaması kolajenin zarar vermemesi anlamına da kesinlikle gelmiyor. Son dönemlerde kolajen tüketimi çok fazla popüler hale geldi. Beslenme ve diyet uzmanları bu durumu son derece tehlikeli buluyorlar. Kolejen tüketiminde özellikle aşırıya gidildiğinde, kan kolesterolünde artışların olduğunu beslenme ve diyet uzmanları vurguluyor. Kolajen içerikli besinler fazla tüketildiğinde; kalp hastalıkları oluşabiliyor. Bu yüzden de uzmanlara göre; kolajen içerikli besinler tüketilirken kesinlikle dengeye önem verilmesi gerekiyor.
İç Hastalıkları Uzmanı Osman Müftüoğlu; kolajenin farklı tiplerden oluştuğunu söylüyor. Hatta her bir kolajen tipininde farklı farklı dokularda bulunduğunu da ünlü doktor söylüyor. Osman Müftüoğlu’na göre; cildimizin %70’inde 1 ile 3 şeklinde kolajen tipleri de aynı zamanda yer alıyor. Cildimizin sağlığı için özellikle tip 1 kullanmak gerekiyor. Tırnakların, saçların sağlıklı olması için de ünlü doktor kolajenin önemli olduğunu söylüyor. Kemiklerle kasların kaynaştığı kiriş yapılarının %100′ üde aynı zamanda tip 1 ile 3 kolajeninden oluşuyor. Eklem kıkırdaklarında bulunan kolajen oranının %60’ı da tip 2 türünden oluşmuştur. Eklem kıkırdaklarına destek vermek için mutlaka tip 2 kolajenini kullanmalısınız.
Kolajenin ortalama tanımlanan farklı 28 tipi vardır. Fakat biz daha çok tip 3, tip 1 ve tip 2’yi biliyoruz. Tip 1- cilt sağlığında; tip 2- kıkırdak ile eklem sağlığında; tip 3’te kan dokusuyla, damarları sağlığında tercih ediliyor. Vücutta daha çok %90 oranında tip 1 kolajeni vardır. Cilt başta olmak üzere dişlere, bağlara, tendonlara, kıkırdaklara, kemiklere ve fibrözlere tip 1 yapı kazandırmaktadır. Hatta tip 1’in en önemli özelliği öbür kolajen türlerinede dönüşmesidir. O nedenle tip 1, vücudun kolajene gerek duyduğu yerlerde hemen var olabiliyor.
İlginizi çekebilir: 1500 kalorilik diyet listesi
Vücut aslında düzenli şekilde kolajen üretme olanağına sahip, ancak bazen bu durum bir takım olumsuzluklar yüzenden yavaşlıyor. Çok güneşte durmak, sağlıksız beslenme ve yaş ilerlemesine rağmen sigarayı çok kullanmak gibi etkenler kolajenin üremesini direkt yavaşlatıyor. Eğer doğal şekilde kolajenin sentezini artırmayı düşünüyorsanız mutlaka beslenmenize özen göstermeniz gerekiyor. Kolajenin temelini prokolajen oluşturuyor. Vücut prokolajen oluşturması içinde kesinlikle 2 tane aminoaside gerek duyuyor. Yukarıda da bahsettiğimiz üzere bu aminositler; prolinle, glisin diye adlandırılıyor. Glisin; baklagillerde, ette, balıkta, sütte ve yumurtada vardır. Prolinse; lahana, mantar ile kuşkonmaz sebzeleri dışında süt ürünleriyle, yumurta akında aynı zamanda bulunuyor. Prokolojin demek bir nevi C vitamini demektir… O yüzden C vitaminin olduğu besinleri mutlaka tüketmek gerekiyor.
Vücuda gerekli olan kolajeni temin etmek için mutlaka; narenciye, et, sebze, kırmızı meyve et suyu, sarımsak ve yeşil yapraklı sebzeler tüketilmelidir. Ayrıca besinlerle kişi kolajen miktarını artıramazsa o zamanda takviye alması gerekiyor.
Aslında kolajenin çok ağır yan etkileri yoktur. Sadece kullanan kişinin bünyesine göre hafif şekilde yan etkiler görülebilir. Kolajenin yan etkilerini şöyle sıralayabiliriz: Yorgunluk hissi, vücutta duyarlılık, ishal, derinin dökülmesi ve mide de ağırlığın hissedilmesi…
Tüm vücudun sağlığı için mutlaka kolajene ihtiyaç duyulur. En başta cilt ile bağırsakların sağlığında önemli görev kolajen üstlenmiştir. Ayrıyeten kolajen; 3. gastrointestinal rahatsızlıkların tedavisinde önemli rol oynuyor. Dişlerin, tırnakların ve saçların sağlıklı olması içinde kolajene ihtiyaç vardır. 3. kornea sağlığında da aynı şekilde kolajen gereklidir.
Vücudumuzun sağlığı için yukarıda da belirttiğimiz üzere kolajen tüketimi çok önemlidir. Bu bağlamda bizde sizler için kolajenle ilgili merak edilen soruları hazırladık…
Kolajen konusunun Ekşi Sözlük’te bahsedildiğini biliyor muydunuz? İnsanların kolajenle alakalı görüşlerini merak ediyorsanız mutlaka buraya tıklayıp Ekşi Sözlük’e ulaşabilirsiniz.
Kolajen takviyesi ile ilgili önemli detayların Kadınlar Kulübü’nde yer aldığını biliyor muydunuz? Kolajen takviyesi ile ilgili tüm detayları öğrenebilmek adına Kadınlar Kulübü linkine tıklamanız gerekiyor.
Tablet halindeki kolajenleri, idame doz olarak kullanmak gerekiyor.
Kolejen markaları arasında kullanıcılar daha çok, Imunex Collanex’i tercih ediyorlar.
İhtiyacınıza göre kolajen kullanmalısınız. Örneğin cilt için; 1 ile 3. tipi kullanmanız gerekiyor.
Tip 1 ile 2 kolajen türü saç sağlığı için çok önem teşkil ediyor.
Et ürünlerinde, süt ürünlerinde, yumurtada, kırmızı meyvelerde, yeşil sebzelerde, kuruyemişlerde, Turuncu ve sarı sebzelerde-meyvelerde, sülfür bileşenlerinin yer aldığı gıdalarda…
Cildin sağlığını en iyi tip 1 ile 3 korur.
Günde 1 adet tüketilmelidir.
25 yaş sonrasında insan vücudunda kolajen eksilmeye başlar. O nedenle 25 yaş itibariyle kolajen hapının kullanılmasını uzmanlar öneriyor.
Kolajeni 3 ile 6 ay arasında kullanmalısınız.
Kolajenin eksilmesiyle beraber takviye yapılmalıdır. Çoğunlukla kolajen 25 yaşından sonra eksiliyor.
En ideal minimum kolajen miktarının 2500 mg olduğunu söyleyebiliriz.
2000’le 5000 arasındadır.
Uzmanlara göre Kolejen Fort günlük 3 defa kullanılması gerekiyor.
28 tane tip kolajen bulunuyor. En bilinenleriyse; tip 1, 3 ve 2’dir…
Voonka kolajen Eczacıbaşı bünyesine 2012’de geçmiştir.
Emziren anneler, hamileler, alerjisi olanlar, diyabet hastaları
Türkiye markalı Hud Kolajen, Casel Eczacı Cahit Selimoğlu İlaç San. ve Tic. Ltd. Şti.’e aittir…
Diyabet hastaları, hamileler, sığır ve tavuk eti başta olmak üzere deniz mahsullerine alerjisi olanlar, emziren anneler…
Toz kolajeni sütle ya da suyla tüketebilirsiniz.
Kırmızı meyvelerde, yeşil sebzelerde, süt ürünlerinde, yumurtada kolajen yer alıyor.
Balık kolajeni daha çok cilt güzelliği için kullanılıyor.
Cildin çok sağlıklı, canlı görünmesini Hidrolize kolajen sağlıyor. Aynı zamanda cildin güzel ve sıkı görünmesini de sağlıyor.
Yaşlanmayı engelleyen kolajen takviyesiyle vücudunuzun sağlığını önemli ölçüde koruyabilirsiniz.
Başta cilt olmak üzere insan vücudunun sağlıklı olmasında kolajen hapı önemli rol oynuyor.
Vücut bütünlüğünü koruması haricinde kasla ciltte yer alan kolajen bağ dokusunu da aynı zamanda güçlendiriyor.
Kolajen haplarını çeşitli internet siteleriyle, eczanelerde bulabilirsiniz.
Eczanelerde ve e-ticaret sitelerinde elasten sıvı kolajeni bulabilirsiniz.
Marketlerden, eczanelerden, e-ticaret sitelerinden ve güzellik merkezlerinden sıvı kolajeni temin edebilirsiniz.
E-ticaret sitelerinden, marketlerden, eczanelerden, güzellik merkezlerinden hud kolajeni temin etme şansınız var.
Voonka kolajeni, Türkiye’de Eczacıbaşı üretiyor.
Tavuk, sığır ve balık eti saf kolajen içeriyor.
Eczanelerde, marketlerde, güzellik merkezlerinde ve çeşitli e-ticaret sitelerinde Shiseido kolajeni bulabilirsiniz.
Eczanelerde, çeşitli e-ticaret sitelerinde ve marketlerde yana kolajeni temin edebilirsiniz.
Resmi internet sitelerinde, eczanelerde kolajen temin edebilirsiniz.
Eczanelerden ve resmi web sayfalarından elasten kolajeni temin edebilirsiniz.
Tüm vücudun sağlığı için kolajen mutlaka tüketilmelidir.
Kolajen tüketirken; likit formlarda, peptid kolajenleri ve hidrolize olmasına dikkat etmeliyiz.Minimum 5gr, maksimumda 10 gr tüketmeliyiz.
Sindirim sistemimizde kolayca emilen düşük molekül ağırlığına sahip yani 3000 daltonluk kolejenşleri seçmenizi öneriyoruz.
Kaslardaki ve cilteki hücrelerde kolajen önemli yere sahiptir. Vücut sağlımız için kolajen çok önemlidir…
Cilt sağlığı için kolajen tüketimi çok önem arz ediyor.
Et, tavuk, balık, yeşil sebze, sülfür bileşenleri barındıran gıdalarda, süt ürünlerinde, kırmızı meyvelerde, kuruyemişlerde ve yumurta da kolajen çok bulunuyor.
Başta cildimiz olmak üzere eklemlerimiz, kıkırdaklarımız, saçlarımız, tırnaklarımız kısacası tüm vücudumuz kolajen eksikliğinde hasar görüyorlar.
Sigara kullanımı, hava kirliliği, yaşın ilerlemesi, hareketsiz ve stresli yaşam vücudumuzda kolajenin miktarını azaltıyor.
Dengeli, sağlıklı beslenme gerçekleşmediği zaman; vücutta kolajen azalır.
Genel olarak kloajen; tavuktan, sığırdan ve balıktan yapılıyor.
Kasların ve cildin sağlığı için kolajen tüketimine dikkat etmemiz gerekiyor.
Kolajenden biyo fayda elde etmek için; likit formlardan, peptid kolajenlerden ve hidrolizelerden kullanmanızı tavsiye ediyoruz. Tüketilen kolajen miktarı, yararını da önemli ölçüde etkiliyor. Minimum 5 gr, maksimum 10 gr kolajen tüketilmelidir.
Kolajen serumu kullanırken ilk yüzümüzün alt bölümünü hedef almalıyız. Dairesel hareketler yaparak cildimize serumu hafif sürmeliyiz. Bu işlemi yaparken kesinlikle gözünüze temas ettirmeyin.
Tok olarak günlük 2 kez Farmasi kolajen tüketilmelidir.
Suda çözünme özelliği olduğundan kolajeni rahatlıkla tüketebilirsiniz. Kokusuz protein olarak bilinen kolajeni hazırlamakta, tüketmekte gayet basittir… 10 gr kolajen tozunu 1 bardak suyun içine koyarak her gün tüketebilirsiniz.
Kolajen besinleri tüketmenin yanında hapları veya tozları da tercih edebilirsiniz.
Vücudunuzda kolajen artırmayı amaçlıyorsanız mutlaka günlük minimum 7 saat uyuyunuz. Hareketsiz ve stresli yaşamdan uzaklaşarak dengeli, sağlıklı beslenmeye özen gösteriniz.
Deniz ürünü, sığır, tavuk, meyve, sebze, yumurta gibi besinleri tüketerek kolajen elde edebilirsiniz.
Voonka kolajeni kullanmadan önce mutlaka doktora başvurunuz. Özellikle diyabet hastaları, hamileler, emziren anneler ve alerjisi olanlar kesinlikle uzmana başvurmalılar.
Kolajen proteini, hidrolize edildiğinde ortaya küçük molekül ağırlıkları çıkar. Bu ortaya çıkan moleküllere, kolajen peptiti adı veriyoruz. Hamileler, emziren anneler, alerjisi olanlar, yaşlılar kullanamaz.
Vücut sağlığında önemli rol oynayan Farmasi kolajenini; 18 yaşından küçüklerin kullanması uzmanlar tarafından önerilmiyor. Ayrıca emziren anneler, şeker hastaları, yaşlılar ve hamilelerde farmasi kolajen kullanmadan önce mutlaka doktora başvurmalılar.
Hamilelerin, emziren annelerin ve şeker hastalarının kolajen haplarını kullanmaları önerilmiyor.
Önemli Uyarı: Burada belirtilen sağlık bilgileri, maske tarifleri, kür tarifleri ve bilimum detaylar internet ortamından derlenmiştir. Doktor tavsiyesi değildir. Genel bilgiler olup doğruluğu teyit edilmemiştir. Bu tür tariflerin her vücutta düzenli ilaç kullanımı, çeşitli hastalıklar, vücut hassasiyetleri veya aşırı kullanımlar sebebiyle farklı sonuç verebileceği unutulmamalıdır. Dolayısıyla doktor kontrolü ve doktorunuzun vereceği miktarlar dışında bu tür tarif veya kürleri kullanmamanız tavsiye edilmektedir. Sitemizde yer alan bilgiler reçete değildir. Tavsiye niteliği taşımaz. Yine de burada yazan bilgilerden ötürü kullanımlardan doğabilecek zararlardan kişinin kendisi sorumlu olup cemre.com internet sitesi ve yazarları sorumlu tutulamaz.
Bu gönderi için yorumlar kapalı.