Mersin’deki depremzedeler o anları anlattı: “Ölümün artık geldiğini düşündüm”

Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen zelzelelerin akabinde meskenleri yıkılan binlerce depremzede Mersin’de yurtlarda, spor salonlarında ağırlanıyor. Havaların âlâ olması hasebiyle gündüzleri vakitlerinin büyük kısmını yurtların bahçelerinde geçiren depremzedeler, o anları unutmaya çalışıyor. Depremzede Mert Yeşilli, gece bir gürültü ile uyandıklarını belirterek, “Sanki bina başımıza koptu, düştü dedik. Ben kıyamet kopuyor zannettim. O an buraya kadarmış dedim. Vefatın artık geldiğini düşündüm” dedi.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6. büyüklüğündeki zelzeleler 11 ili etkilerken, binlerce kişi enkaz altında kaldı. Yapılan çalışmalarda 40 bine yakın vatandaşın cansız vücuduna ulaşılırken, binlerce vatandaş da yaralı kurtuldu. Zelzelelerin akabinde konutları yıkılan çok sayıda vatandaş da etraf vilayetlere taşınırken, bu bölgelerde konuk edilmeye başlandı. Mersin de yaklaşık 200 bin depremzedeye mesken sahipliği yapıyor. Depremzedeler, yurtlarda ve çeşitli yerlerde konuk edilirken, her türlü muhtaçlıkları karşılanıyor. Kredi Yurtlar Kurumu’nun (KYK) Mersin Kırkkaşık Kız Öğrenci Yurdunda kalan vatandaşlar, havaların düzgün olmasını da fırsat bilerek bahçede vakit geçiriyor, o onları unutmaya çalışıyor.

“O an ne yapacağımızı bilemedik, şaşırmış durumdaydık”

Deprem anında yaşadıklarını İHA muhabirine anlatan Sevil Yağcı, sarsıntı gecesinin kendileri için çok berbat geçtiğini vurgulayarak, “Çok makus şeyler yaşadık orada. Konutta eşim, çocuklarım yatıyorduk. Bir sarsıntıyla uyandık. Kalktık lakin konutumuzun kapısı açılmadı. Zelzele durduktan sonra kapıyı açabildik. Dışarı çıktığımda önümüzdeki, ardımızdaki her yer yıkılmıştı. Her yerde bağırmalar, çağırmalar, koşturmaca vardı. O anda ne yapacağımızı bilemedik, şaşırmış durumdaydık. Herkes şok içindeydi. Birinci anda dışarı çıkanlar otomobiline koştu ve beklemeye başladı. Natürel sarsıntıda bir sürü yakınımızı kaybettik. Hala enkaz altında olan akrabalarımız var. Artık Mersin’de yurtta kalıyoruz. Buna da şükürler olsun. Devletimizden de Allah razı olsun” dedi.

“Kapının anahtarını kapıya sokamadım”

Hatay’dan gelen Mehmet Biter ise tek katlı bir meskende yaşadığını ve o gece canını sıkıntı kurtardığını söyledi. Zelzele olur olmaz duvarın çöktüğünü kaydeden Vurgun, “Yanımızdaki bina üstümüze düştü. 5 kişi yaşıyorduk konutta. Bir uğultu sesi geldi, ne olduğunu anlamadık. Kapının anahtarını kapıya sokamadım. Zorla kapıyı açtım. Dışarı çıktığımda her taraf yıkılmıştı. Saniyelerle mevtten kurtulduk. O gece aslında yağmurluydu. Dışarı yataktan kalktığımız üzere çıkmıştık. Güç anlar yaşadık. Sarsıntıdan sonra Mersin’e geldik. Burada devletimiz her şeyimizi karşılıyor fakat sevdiklerimizi kaybettik. Devletimizin yanımızda olması bizim için yeterli” diye konuştu.

“Kıyamet kopuyor zannettim”

Hatay Antakya’dan gelen Mert Yeşilli de meskenlerinin 2 katlı bahçeli müstakil konut olduğunu söz etti. Gece bir gürültüyle uyandıklarını vurgulayan Yeşilli, “Çatır çatır seslerle uyandık. Güya bina başımıza koptu, düştü dedik. Ben kıyamet kopuyor zannettim. O an buraya kadarmış dedim. Vefatın artık geldiğini düşündüm. Zira çok makûs bir durumdu. Kendimize biraz gelince çabucak dışarı çıktık. Doğal biz ölmedik fakat birçok tanıdığımız hayatını kaybetti. Annem, abim, yengem, yeğenlerim, ablamın eşi, teyzelerimiz hayatını kaybetti. Birinci derecede 13 kaybımız var. Onları defnettik. Allah’ın bir tufanı oldu. Akıllanmamız lazım. Orada 3-4 gün kaldık. Daha sonra buraya geldik. Allah devletimize zeval vermesin. Şu anda burada bir yatacak, bir sıcak yemek yiyeceğimiz yerimiz var” dedi.