Sarsıntıya dair toplumsal medyadan yapılan yanlış bilgilendirmelere dikkat

Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde misyon yapan Av. Doç. Dr. Ahmet Karakocalı, zelzele çerçevesinde olmak üzere toplumsal medya platformlarından yapılan dezenformasyonlara dikkat çekti.

Doç. Dr. Karakocalı, 2022 yılının Ekim ayında yürürlüğe giren Türk Ceza Kanunu (TCK) 217/ A yani Halkı Aldatıcı Bilgiyi Alenen Yayma Suçu’nun ehemmiyetine değinerek yeniden bu unsur çerçevesinde meydana gelen olaylardan çeşitli örnekler verdi. TCK çerçevesinde dezenformasyon ögelerinin bir ortada olmadığı aksiyonlar bakımından her paylaşımın bir hata olmadığını da aktaran akademisyen Karakocalı, ayrıyeten vatandaşın söz özgürlüğü çekincesinin haklı olmadığıyla birlikte soruşturma ve yargı makamlarınca ortaya konulacağı fikrinde olduğunu iletti. Afet vakitlerinde yayılan yanlış bilgilerin halkı berbat manada etkilediğini de kelamlarına ekleyen Karakocalı, “TCK 217/A unsuru sıklıkla gündeme gelmektedir” formunda vurguladı.

“Ülkeleri büyük felaketlere sürükleyecek bir kavram olarak ortaya çıktı”

Av. Doç. Dr. Karakocalı, dezenformasyon sözünün manasını izah ederek, kelamlarını şu formda sürdürdü:

“Dezenformasyon sözü aslında halkın nazarında kolay söylem edilecek bir söz olmamakla birlikte bu sıralar sıklıkla kullanılan tabirlerden bir adedidir. Türk literatürüne de çok uzak ve yeni kullanımda olan bir kavram değildir. Çünkü dünya literatüründe hepimizin bildiği üzere bilhassa 2016 yılında Amerika seçimlerinde ve Brexit Muahedesi devrinde dezenformasyonun iç savaş çıkaracak, seçim kaybettirecek ve ülkeleri büyük felakete sürükleyebilecek bir kavram olarak öne çıktığını gördük. Bu türlü bir devirde yeniden hatırlayacak olursanız İngilizcesi ile ’Post truth’ yani hakikat ötesi dediğimiz bir kavramla ilişkilendirilerek gerçek ve palavra ortasındaki sonun bulanıklaştırılması faaliyeti olarak dezenformasyon, karşımıza çıkmıştı.”

“TCK 217/A hususu sıklıkla gündeme gelmektedir”

“Yasal düzenleme sonrasında bilgi çarptırmanın cezai müeyyidesi aslında söz özgürlüğüne bir set vurmak amacıyla çıkarıldığı telaffuzları sıklıkla tekrarlandı” diyen Av. Karakocalı, “Günümüzde zelzele mega bir felakettir. İlaveten bu çerçevede OHAL ilan edildi. Bu üzere durumlarda ortaya çıkacak dezenformasyonun olumsuz sonuçlarından halkın etkilenmemesi de gerekmektedir. Bu manada da Ekim 2022 tarihinde çıkarılmış olan TCK 217/ A unsuru sıklıkla gündeme gelmektedir. Gerçeğe uygun olmayan bilginin kasıtlı olarak paylaşılması örnekleriyle karşılaşılabiliyor. Olağan bir periyotta dezenformasyonla ilgili olarak ortaya çıkan palavra haber; niyetli haber ve bazen de prestij suikastı diye tabir edilir” dedi.

“Bunun bir kabahat olduğu şuuruna varılmalıdır”

Av. Doç. Dr. Ahmet Karakocalı, “Nefret telaffuzlarını ya da gibisi halde söz edilen sonuçları karşımıza çıkaran telaffuzların bu devirde yaygınlaşmasını olağan karşılamak gerekir. Ancak bunun bir cürüm olduğunun şuurunda ve oluşan durumun ülkeye ne biçimde ziyan verebileceğinin farkında olunmalıdır. Zira vatandaş olmak şuurlu olmayı gerektiriyor ve her şeyden evvel hukuk kurallarının neyi düzenlediğini bilmek gerektiriyor. TCK 217/A unsuru de bu türlü devirlerde ortaya çıkan dezenformasyonu ülkeyi diğer açılardan felakete sürüklememek için tedbiren getirilmiş bir düzenlemedir” diyerek kelamlarını tamamladı.