Uzm. Psk. Eriki, “Korkularını konuşurken çocuğunuza sarılın”

Herkesi uzaktan yahut yakından etkileyen sarsıntı sonrası çocuklarına nasıl yaklaşması gerektiği konusunda kaygılı olan ebeveynlere Uzm. Psk. Zeynep Burcu Eriki tavsiyelerde bulundu. Eriki, çocukların dehşetlerini konuştuğu vakitlerde “onlara sarılın” dedi.

10 ili etkileyen zelzele felaketi, bütün Türkiye’yi telaş ve hüzne boğdu. Yaralar sarılmaya çalışılırken Bahçeşehir Koleji Ruhsal İstişare ve Rehberlik Koordinatörü, Uzm. Psk. Zeynep Burcu Eriki, zelzele sonrası ebeveynlere, çocuklarıyla bağlantıya geçerken yardımcı olacak bilgileri paylaştı. Uzm. Psk. Zeynep Burcu Eriki, çocukların bu stil olaylarda duyduğu bilgilerle zihinlerinde boşluklar oluştuğunu, şayet ebeveynleri ya da bakım vereni tarafından yaş seviyesine uygun hakikat bilgiler verilmezse bu boşlukları kendileri dolduracağını belirtti.

Depremin ne olduğunu anlatın

Uzm. Psk. Zeynep Burcu Eriki öncelikle bu durumun okul öncesi ve ilkokul öğrencileri için nasıl anlatılması gerektiğini şöyle özetledi:

“Siz her ne kadar dikkatli davransanız, toplumsal medya ve televizyon üzere mecralardan uzak tutsanız da çocuklar sosyalleşmeleriyle birlikte durumdan haberdar olacaklardır. Çocuğunuza ‘Pazartesi günü okullar açılacak. Neler hissediyorsun? Birtakım arkadaşların üzgün olabilir zira ülkemizin kimi yerlerinde zelzele oldu. Orada tanıdıkları olan arkadaşların onlar için biraz endişelenmiş olabilir. Zelzelenin ne demek açıklamamı ister misin?’ diyebilirsiniz. Şayet açıklamanızı isterse ‘Deprem, tıpkı yağmur, gök gürlemesi üzere fakat daha az sıklıkla ortaya çıkan bir tabiat olayıdır. Bastığımız yerin, çimenin, toprağın olduğu yerin altında aslında taşlar var. Vakit zaman bu taşlar kayabiliyor, dünya biraz sallanabiliyor. Dünya sallandığında biz de sallanıyoruz, eşyalarımız da sallanıyor. Ve sonra sallanma duruyor. Tüm bunlar doğal süreçler. Fakat merak etme, biz inançtayız. Şayet bu türlü bir şey olursa ben ve annen/baban senin yanında olacağız’ açıklamasını yapabilirsiniz. Tüm bu açıklamaları yaparken olabildiğince sarılmak, fizikî olarak da temas etmek değerlidir.”

Deprem temalı oyun oynamasından endişelenmeyin

Zeynep Burcu Eriki ayrıyeten çocukların kendilerini yeterli hissedebileceği tavsiyelerine şunları ekledi:

“Böyle zorlayıcı olaylar ve güçlü hisler çocukların, yaşlarından daha küçük gelişim periyotlarına ilişkin davranışlar göstermelerine neden olabilir. Örneğin sizinle uyumak isteyebilir. ‘Alışır ya da daima ister’ diye endişelenebilirsiniz ancak bu devirde çocukların tekrar inançta hissetmeleri için lisana getirdikleri bu muhtaçlıkları karşılanmalıdır. Bu gereksinimi karşılandığında vakitle süreç bizatihi sonlanacaktır.”

“Çocuklar yaşadıklarını, hislerini oyuna yansıtırlar. Bu türlü periyotlarda çocukların oyun oynamalarına alan açmak, onlarla birlikte oynamak, verdikleri rollere girmek, hareket gereksinimini karşılayacak oyunlar oynamak her zamankinden daha kritiktir. Oyun hamurları, kil üzere malzemeler his regülasyonu sağlamada yardımcı olacaktır. Zelzele temalı oyunlar oynamaları ya da fotoğraflar yapmaları sizleri endişelendirmesin. Bunlar, çocukların hislerini tabir etme ve bu hislerle baş etme yoludur.”

“Çocukların rutinlerinin bozulması güvenlik hislerini olumsuz etkileyeceği için rutinlerin olabildiğince geri kazanılması büyük ehemmiyet taşımaktadır.”

“Kaygılı ve korkan çocukların ana korkusu zelzele. Fakat hassas yaklaşmazsak bu nokta genişleyebilir. Örneğin olağanda oryantasyonunu tamamlamış bir çocuk ailesinden ayrılıp okula gelmekte zorluk yaşıyorsa, tıpkı oryantasyonun en başında olduğu üzere şefkatle ve sabırla yaklaşmak gerekir.”

Çocuğunuza ne hissettiğini sorun

Ergen bireylerin de bu sürece yetişkinler kadar ağır maruz kaldığını hatırlatan ve “Bu periyotta ergen bireylerin en büyük gereksinimlerinden birinin yanında onu anlayan ve dinleyen biri olması” diyen Eriki, ergenlik devrinde çocukları olan ebeveynlerin yapması gerekenleri şöyle özetledi:

“Sosyal medyaya biraz orta vermelerini isteyebilir, bunun yerine istekli çalışmalara yahut tertiplere yönlendirebilirsiniz. Bu şekil istekli çalışmalara katılmaları hislerini yönetmelerine de yardımcı olacaktır. Ergen birey ile bağlantıya geçerken zorlayıcı hisleri konuşmaktan çekinmeyin. ‘Ne hissediyorsun? Korktun biliyorum üzgünsün. Hepimiz korktuk. Yaşananlardan ötürü hepimiz çok üzgünüz. Sana nasıl yardımcı olabilirim? Merak etme atlatacağız’ üzere cümlelerle hislerini tabir etmesine yardımcı olabilirsiniz. Sohbet ederken müsaade verdiği sürece omzuna biraz dokunmak üzere fizikî temaslar da düzgün gelecektir. Aslında tüm çocukların temel gereksinimi yine inançta hissetmektir. Bu nedenle çocuklarımızla bu konuşmaları yaparken, duygusal olarak zorlansak da ebeveyn rolümüzü yerine getirebilmek için bir ölçü istikrarda olmak zorundayız. Çok ağır hisler yaşadığınızda ‘Şu an inançlı bir ortamdayım. Evet, yaşananlar için çok üzgünüm lakin zihnimin alarm duruma geçmesinin gerçeklikle bir münasebeti yok. Maruz kaldığım manzaralar ve haberler nedeniyle bu türlü hissediyorum’ üzere samimi konuşmalarla kendinizi gerçekliğe çekebilirsiniz.”