Yeşim Ceren Bozoğlu Tedx Konuşması (YT)

Türk tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu, yönetmen ve aynı zamanda seslendirme sanatçısı olan  Bozoğlu, Tedx Bursa konuşmasında, kendini bir hikaye anlatıcısı olarak görüyor ve devam ediyor; hikaye anlatmayı ve hikaye paylaşmayı çok seviyorum. Bu yüzen hayatımı buna adadım.
       “Size sadece yakınlarımın bildiği benim için en özel, en acı, en şiddetli, en ağır ama sonu biten hikayemi paylaşmak istiyorum.”

Aşık ol, İnan, Dönüş

Söze şöyle başlıyor: “On yedi yaşımdan beri çalışıyorum, her şeye sıfırdan başladım. Hiç durmadan gece gündüz çalıştım. Övünmek gibi olmasın ama faturalarımı kendim ödedim ve tek taşlarımı kendim altım. Mizah bir yana aktörlük, güzel meslektir ama ilk yirmi senesi zordur derler. Benim için de öyleydi. Hayatının dönemlerini anlatmaya başlıyor ve sahne paslamaktan asistanlığa ordan baş role gelmesinin uzun seneler aldığını belirtiyor(20 sene). Sonra devam ediyor; Bundan üç sene önce lütfen hayal edin, deniz manzaralı üç oda bir ev, son model spor araba, motoksiklet ve sokaktan aldığım köpeğim ve kedimle muhteşem bir hayatım vardı. Gün birinci olan, reytingleri üstte olan başrol oynuyordum, hepsinden önemlisi yirmi sene boyunca en önemli idealim burslu oyunculuk eğitim verebileceğim bir okulum vardı çok şükür. Kişisel rüyamı yaşıyordum…

Diğer Tedx Konuşmaları İçin tıklayınız: insan Dedikleri Tedx

        Bir gün tuhaf bir şey oldu, bu cennet rüyası biti ve ben cehennem kabusuna uyandım. Üç sene önce üzerimdeki elbiseyle üç hafta aynı elbiseyle dolaşacağımı bilmiyordum. Cebimde 28 TL para cep telefonum ve ev anahtarlarım vardı. Asla geri dönemeyeceğim evimin anahtarları vardı. Hayatının alt üst olduğunu belirten Bozoğlu, anlatmaya devam ediyor…

 En kıymetli olan oyunculuk okulumu kaybettim. Hakkımda açılmış altı tane dava vardı, her gün eve icra memurları geliyordu ve 110 kiloydum. İhanete uğradım, kandırıldım, dolandırıldım. Kaybettim… Maddi ve manevi olarak iflas ettim. O dönem sürekli düşüyordum, durmak bilmeyen bir dehşet duygusu vardı içimde. Sonunda yere çakıldım. Baya iyi çakıldım. Çok iyi çakıldım…

Çakılmaya rağmen ölmediğim zaman kendime şunu sordum. Başıma neden bunlar geldi? Ben kötü birisi değildim. Ölmediğimi anladığım noktada bir yandan huzur hissetmeye başladım. Sonra şunu düşündüm. Bu benim bir sınavımdı. Ben bunu atlatırsam başarırsam bugün bir yerde bir yerlerde anlatarak birilerine yardım ederim diye düşündüm. Başkalarına yardımcı olma umudu bana bu huzuru veriyordu. Hayatımda ilk defa o umuda tutundum ve çevremden yardım istedim. Gururuma biraz düşkündüm ama bu sefer aleni ve açık şekilde yardım istedim. Sağ olsunlar sevdiklerim ailem ve arkadaşlarım benim çok yanımda oldular. Hiç fikir sormayan, egoist bir insan olan ben daha iyi bilenlere fikir danıştım. Bu bana ve egoma tersti. Her anlamda değişen ünlü oyuncu, yeni bir hayat kurmak için yola koyuluyor ve kendine bir iş buluyor ve bir apart kiralıyor. Yavaş yavaş borçlarını ödemeye başlıyor. Manevi olarak değerli olan kedi ve köpeği, çiçekleri ve en önemlisi tiyatro kitaplarını kaybettiğini üzülerek söylüyor. Canının çok acıdığını ama tam da bu anda birçok şey düşündüğünü söylüyor. Tüm bu yaşananlar bana iki seçenek sundu diyor. Önümde iki yol var….

“Bu deneyimi kendi hayatımın en kıymetli hazinesi haline getirmek ya da bu acıyla yok olmak. Başıma gelen şeyler benim en iyi versiyonum olmam için yaşatılıyorsa, ya bu acılar fırsat ise?  Ne öğrenmeliydim ben burada? Kendi hayatımı senaryo gibi okurken, şunu fark ettim. Kendimle gurur duyuyordum ama mutlu değildim. Başkaları beni beğensin alkışlasın diye kurmuştum o hayatı, o hayatın içinde gerçek Yeşim yoktu. Yanlış seçimler yapa yapa kendi hayatımı sabote ettiğimi fark ettim. Ben yapmıştım bunu. Sonra o yeşimi sevmediğimi fark ettim. Gerçekten kendini seven, kendi hayatına aşık, kendine şefkat gösteren yeşim nasıl bir hayat yaşar? Ünlü oyuncu kendi hayatının alt üst olmasından sonra tüm yaşadıklarını duygusal olarak seyirciyle paylaştıktan sonra seyirciye birkaç fikri olduğunu söylüyor. Bunlar onu iyileşirmiş ve tüm bu yaralara sahip ya da benzer şeyleri yaşamış insanlara umut ışığı oluyor. Bakış açısını değiştiren fikirlerini maddeler halinde sıralıyor.

İşte on maddelik düşünceler ve önerileri bunlar

Zararın neresinden dönersen kardır. O yüzden başkalarını suçlamaktan vazgeç, olaya objektif bak. Hatalarını gör kabul et. Sorumluluğu üzerine al. Çözüm yolu ara bul, uygulamaya başla. Lütfen erteleme.

İkinci madde, kurbağayı öptüğünde sadece kurbağayı öpüyorsun o prense dönüşmüyor, zorlama… kesin bilgi yayalım diyor gülerek.

Aşk için aile için fark etmez kendini kandırmaktan vazgeç. Bahane uydurmak için yapmamağımız şey yok. Gerçeği gör ve kabul et. 

Kendi değerlerini belirlemezsen başkalının figürasyanonu olursun.

Anlık fırsatlardan kaç çünkü şeytan akıllı ödemeyi peşin yapmıyor. Ego ve gerçek ihtiyaçlarını ayır. Hakiki ilişkiler önemli. O pahalı araba seni daha şahsiyetli yapmayacak. Gerçek ihtiyaçlarını tespit et ve bu konuda net ol. Bunu yaptığında daha mutlu olacaksın

Duygularını kontrol edebilen insan hayatını kontrol eder. Ruhsal kaslarını geliştirmen şart. 

Sürecin içinde bağlamlılıklarına ne kadar hayır diyorsan o kadar güçlü kalıyorsun. Alışveriş sosyal medya, işkolizim,… Bağımlı olduğun her şeyden sınanacaksın. Bağımlılıktan kurtulmak için net ol ve hayır de. Her aşırılılığın bir bedeli var. Sınırlarını belirle. Dengesizlik yapma, ya çok veriyorsun ya çok alıyorsun. Bunu fark et. 

Hareketini ve ritmini değiştir. Aynı hareket ritmindi, aynı müzikler dinleyerek olmaz, farklı şeyleri dene. İnan beynindeki değiştiğinde kalp ritmin değişecek ve duygularını değiştireceksin

Tepkilerini değiştir. Duygularıyla ilgili yüksek bir şey yaşandığında, mutsuz oluyoruz. Yükseldiğin noktada pozitif veya negatif bir şeye içinden altmış saniye say ve kendine şunu sor. En iyi versiyonum olsa ne yapardı? Ve mış gibi yap.

Son maddeyi ise vurgulayarak tüm bunları yapabilmek için insanın içindeki inançtan dem vuruyor. “Bu hayattaki insan olarak en önemli ödevlerimizden biri kendine inan. Bu dünyaya tesadüfen gelmediğini inanıyorum. Sen tesadüfen yaratılmadın. Bir kum tanesi kadar küçüğüz belki evrende ama içimiz kalbimiz çok büyük. Hepimiz çok kıymetliyiz. O yüzden kendine inan.”

Yeşim Ceren Bozoğlu Twitter Hesabı İçin:

https://twitter.com/yesimcbozoglu

Yeşim Ceren Bozoğlu Instagram Hesabı İçin:

https://www.instagram.com/yesimcerenbozogluu/?hl=tr

Yeşim Ceren Bozoğlu Tedx Konuşması için: