Zehirli guatr nedir? Graves ismiyle de bilinen zehirli guatr kanser belirtileri taşıdığı için korkulan hastalıklar arasında yer alıyor. Zehirli guatr neden olur ve zehirli guatr ameliyat edilir mi soruları ise kafaları karıştırmaya devam ediyor. Zehirli guatr ameliyatı mümkün olan bir hastalıktır. Ancak zehirli guatr ameliyatından önce zehirli guatr atom tedavisi uygulanıyor. Oldukça etkili olan zehirli guatr atom tedavisi yan etkileri de bulunuyor. Zehirli guatr hastaları sadece ilaç kullanımı ile değil zehirli guatr beslenme konusunda da dikkat ederek zehirli guatr tedavi sürecini hızlandırabilir. Peki zehirli guatr bitkisel tedavi ile iyileşir mi? Zehirli guatra ne iyi gelir?
İçindekiler
ToggleBoynumuzda bulunan tiroit bezleri, tiroit hormonunun salgılanması için çalışır. Halk arasında zehirli guatr olarak bilinen bu hastalık , tiroit hormonunun normalin çok üzerinde tiroksin üretmesinden kaynaklanan bir hastalıktır. Ayrıca zehirli guatr bir otoimmün hastalığıdır. Graves adı ile de bilinen zehirli guatr aşırı tiroksin salgılayarak hastanın vücudunda metabolizmasını hızlanıyor, buna da bağlı olarak kilo alamıyor. Hipertiroidi çeşidi olan zehirli guatr hastalığında tiroit fazla salgılanması sonucunda vücut ısısındaki kontrol kaybolur. Bunun yanında hastanın nabzı da yükselir. Kadınlarda, erkeklere göre 4-5 kat daha sık görüldüğü gibi, en yaygın olarak da 25-40 yaş aralığında rastlanır. Günlük yaşamı da büyük ölçüde etkileyen zehirli guatr tedavi edilmediği taktirde farklı hastalıklara yol açabiliyor. Bunun yanı sıra ölümcül boyutlara yol açabilen zehirli guatr erken teşhis ve tedavi ile büyük ölçüde fayda sağlar. Eğer aşağıdaki belirtilerden en az üçünü gördüyseniz mutlaka doktora başvurmalısınız. Peki zehirli guatr olup olmadığını nasıl anlarız?
Zehirli guatr belirtileri sayesinde diğer hastalıklardan kolayca ayırt edilip anlaşılabiliyor. Başlangıç dönemindeki zehirli guatrın belirtileri oldukça hafiftir ancak ilerledikçe belirginleşir. Zehirli guatrın en belirgin belirtisi sıcağa karşı hassasiyettir. Soğuk havalarda bile graves hastaları sıcak hisseder ve terlerler. Hastalığın şiddeti ve guatrın büyüklüğüne göre gözle görülebilir ve dokunulduğunda hissedilebilir.
Tiroid hormonunun aşırı salgılanmasından (hipertiroidi) dolayı metabolizma hızlanır; haliyle, insanda daha çok tuvalete çıkma isteği olur ve iştahı azalmasa bile hasta kilo kaybı yaşar. Kalp atış hızı arttığı için çarpıntı hisseder.
Savunma sistemi, vücudu bakteri, virüs gibi tehlikeli mikroorganizmalardan korur. Bu mikroorganizmalar eğer vücuda girmişse savaşmakla görevlidir. Graves hastalığı savunma sisteminin kendi vücut hücrelerine karşı savaştığı (otoimmün) hastalığıdır. Nedeni kesin olarak bilinmese de genetik özelliklerin etkili olduğu biliniyor. Ailesinin hastalık hikayesinde graves ve başka otoimmün hastalık bulunan insanların bu hastalığa yakalanma olası daha yüksek görülüyor. Henüz bir kesinlik kazanmış olsa da kişilerin geçirdiği kaza ve hastalığa yakalanma ihtimaline etkisi üzerinde araştırma yapılıyor. Ağır stres ve travmalar tiroit bezinin fazla tiroit salgılanması ile zehirli guatra sebep olduğu biliniyor.
Kaslardaki zayıflamadan dolayı enerji açısından zengin besinler tüketilmeli, d vitamini, kalsiyum ve magnezyum içeren besinler tüketmelidir. Böylece kemik ve kaslarındaki zayıflamaya karşı savaşmış olurlar. Graves hastalığının sebep olabileceği göz rahatsızlıklarına karşı selenyum tüketmeli ama huzursuzluğa karşı da kafein tüketimini azaltmalılar. Doktorun yönlendirmesiyle iyot tüketimine özellikle dikkat etmeliler.
Zehirli guatr hayati önem taşıyan ve olabildiğince erken tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Vücudun hemen her alanını etkileyen bu hastalık ana organımız kalbe oldukça zarar veriyor. Kalbin çalışmasındaki bozukluktan dolayı kalp yetmezliğine sebep oluyor. Bazı hastalarda körlüğe sebep olabilen zehirli guatr ölümle de sonuçlanabiliyor. Vücudu bir nevi zehirleyen bu hastalık oldukça tehlikelidir. Bu yüzden erken tanı ve tedavisi için önem gösterilmelidir.
Hastalığın belirtileri ilerlemiş olma durumuna göre değişkenlik gösterebilir. Hatta dışardan bakıldığında anlaşılabilir veya hissedilebilir. Başvurduğunuz sağlık kuruluşunda zehirli guatr klinik muayene ile anlaşılır. Hipertiroit çeşitlerinden biri olan zehirli guatr hangi yolla geliştiğine bakılması gereken bir hastalıktır. İlk muayeneden sonra kan testleri, ultrasonografi ve iyot uptake tanı testleri uygulanır. TSH hormonu normalin altında, T3 ve T4 hormonları normalin üzerinde seyreder.
Hastanın yaşı, hastalığın ne kadar ilerlediği gibi etkenler göz önüne alınarak hastanın tedavisi yapılsa da baktığımızda üç çeşit tedavi yöntemi kullanılır:
Antitiroid ilacı tedavisinde, aşırı tiroid hormonu salgılayan tiroid bezinin çalışması azaltılmaya çalışılır. İlaç kullanım süresince, değişebilmekle beraber, 2 ayda bir kan testi yapılıp takip edilir. 1-2 yıllık bir ilaç tedavisinden sonra hasta bu tedaviye yanıt verip artık normal seviyede tiroid hormonu salgılamaya başlayabilir. Bu durumda ilaç kullanmaya gerek yoktur fakat yine de düzenli olarak kan testi yaptırıp hastalığın nüksedip nüksetmediği kontrol edilmelidir. Tiroidektomi, ameliyatla tiroid bezinin tamamının veya bir kısmının alındığı ameliyattır. Zehirli guatr atom tedavisi de denen bu yöntem oldukça sık kullanılıyor. Radyoaktif iyot tedavisinde, hastaya iyodun radyaktif şeklinin ağızdan sıvı veya kapsül olarak verilir, iyotu kullanan tiroid bezine etki eder. Zaman zaman özel kamerayla filmleri çekilip kontrol edilir.
Beslenme alışkanlıklarında yapılacak birkaç ekleme ve değişiklik ile zehirli guatr tedavi sürecini desteklemek ve hızlandırmak mümkün olmaktadır. İşte zehirli guatr hastaları için şifalı bitkiler!
Görüntüsüyle büyüleyen gece çuha çiçeği zehirli guatr hastalığı için yağ formu kullanılır. Gece çuha çiçeği yağı sahip olduğu asitler sayesinde tiroitin normal şekilde çalışmasını ve dengelenmesine yardımcı olur. Eklem iltihaplarında da olumlu sonuçlar veren gece çuha çiçeği yağı guatr hastalarının en sevdiği takviye diyebiliriz.
Su yosunu çeşitlerinden beri olan esmer su yosunu guatr tedavi sürecinde sıkça tercih edilen bir bitkidir. Potasyum, kalsiyum, magnezyum ve demir açısında da zengin olan esmer su yosunu içinde iyot barındırır. Esmer su yosununu, tuzlanmış şekilde ya da kuru şekilde de bulabilir ve tüketebilirsiniz. Esmer su yosununu kullanırken guatr hastalığınızın fazla iyottan mı yoksa iyot eksikliğinde mi meydana geldiğini bilmelisiniz. Çünkü esmer su yosununda yüksek miktarda iyot bulunur. Esmer su yosununun kapsül formu da bulunuyor. Doktorunuza danışarak bu kapsülleri de tercih edebilirsiniz. Tuzlu tadından dolayı salatalarda, çorba ve yemeklerde esmer su yosunu tozunu tuz olarak kullanabilirsiniz.
Mineral ve diğer besin gruplarınca zengin olan su teresi iyot yönünden de oldukça zengindir. Su tersinin de guatr tedavilerinde oldukça etkili olduğu biliniyor. Tiroit bezlerine fayda sağlayan sülfür, germanyum gibi antioksidanlar bolca bulunur. Bir avuç dolusu su teresini öğüterek macun haline getirin. Bu macunu şişlik olan yere uygulayın ve 15-20 dakika bekletin. Durulamayı unutmayın. Bu işlemi en az 10 gün boyunca her gün tekrarlayın. 2 kaşık su teresi suyunu yarım bardak su ile karıştırarak günde 3 kez için. Altı hafta boyunca uygulamanız öneriliyor.
Hindistan’ın popüler sistemi Ayurveda’ya göre karahindiba yaprakları kişinin boynunda oluşan şişliklerin azalması için kullanılır. Guatrdan dolayı meydana gelen rahatsızlık içinde çözüm sunan karahindiba yönteminde yaprakları kullanırlar. 2 ya da 3 karahindiba yaprağının bir tarafına tereyağı sürülür. Bu yaprakları hafif ısıtın. Guatrın üzerine koyarak uygulayın. Sabit kalması için bandaj ile sarın. Birkaç saat beklettikten sonra bandajı çıkarabilirsiniz.
Doğal antibiyotik olan sarımsak tabi ki guatr içinde oldukça önemli bir besindir. Vücuttaki glutatyon üretimini uyaran sarımsak tiroitlerin dengelenmesini ve sağlık şekilde çalışmasını sağlar. Hemen her yemeğe kattığımız sarımsak guatr nedeniyle meydana gelen şişlik için de kullanılabilir. Sabahları 3-4 küçük diş sarımsağın çiğnenmesi bu şişliği giderir. Uygun dozajın kullanılması için doktorunuza danışılması öneriliyor.
Bitki bilimcileri yeşil çayı guatr tedavisinde günlük olarak tükettiğinde fayda sağlandığını belirtiyor. Antioksidan içeriğinin yanında yüksek florür içerir. Tiroitlerin sağlıklı şekilde görevlerini yerine getirmesine yardımcı olur. Günlük düzenli yeşil çay tüketimi guatr oluşumunu engeller. 1 çay kaşığı yeşil çay yapraklarını fincanınıza koyun ve üzerine sıcak su ekleyin. Demlenmesi için 5 dakika bekleyin. Süzdükten sonra bal ile tatlandırarak tüketebilirsiniz. Günde 3 fincan yeşil çay ile guatr tedavisi sürecinize destek olabilirsiniz.
Tiroit hormonlarını dengeleyen dereotu tiroit bezinin sağlıklı çalışmasını sağlar. Küçük nodülleri yok eden dereotu sarımsak ile birlikte tüketildiğinde büyük fayda sağlıyor. Öğünlerden 15 dakika önce 1 yemek kaşığı taze dereotunu çiğneyip 2-3 yudum su ile yutarsanız tedavi sürecinizde oldukça ilerleme kaydedeceksiniz.
Guatr çeşitli nedenlerden dolayı ortaya çıkabilir. Örneğin iyot eksiliği nedeniyle çıkabn guatr hastalığı iyot fazlalığı nedeniyle de çıkabilir. Bu yüzden iyot ya da iyotlu ürünler kullanmadan önce guatr hastalığınızın nedenini bilmeniz gerekir. Ayrıca doktorunuza danışmanız gerekir. Yetişkinler için tavsiye edilen iyot miktarı günlük 150 mikrogramdır. Eğer iyot eksikliği nedeni ile guatr hastalığı meydana gelmişse iyotlu tuz, kıvırcık, lahana, deniz mahsulleri, doğal yoğurt, kızılcık da tüketilebilir. Çünkü bu besinler iyot bakımından oldukça zengindir.
Bu bölümde zehirli guatr hakkında en çok sorulan sorular ve yanıtları bulunuyor.
Zehirli guatr diğer ismiyle graves hastalığı otoimmün hastalıklarından biridir. Zehirli guatr tiroit bezinin çok çalışması ve fazla tiroit hormonu üretmesi ile meydana geldiğinden birçok farklı hastalığa ve ölüme varan kadar sonuçlar doğurabilir.
Kafaları karıştıran zehirli guatr sadece etkileriyle değil ismiyle de insanları telaşlandırmayı başarıyor. Tıpta toksik guatr adıyla yer alan bu hastalık insan metabolizmasını zamanla bir nevi zehirliyor.
Guatr veya zehirli guatr nedeniyle takip edilen kişilerde veya başka hastalıklar için yapılan tetkiklerde ortaya çıkan tiroit bezi kanseri zehirli guatr ile aynı şey değildir. Zehirli guatr kanser değildir. Tiroit bezi kanseri nadiren boyunda kitle, ses kısıklığı, yutkunma güçlüğü ve hatta zehirli guatr ile ortaya çıkabiliyor.
Zehirli guatr oldukça ciddi ve tehlikeli bir hastalıktır. Erken tanı ve tedavinin önemli olduğu zehirli guatr kalp ritminde bozukluğa, kalp büyümesine, yüksek tansiyon gibi sorunlara yol açıyor. Hastalarda tiroit krizi ölümle sonuçlanabiliyor.
Zehirli guatrın iyileşmesi için ilaç tedavisinin yanı sıra beslenme de çok önemli bir rol oynuyor. Zehirli guatr hastalarının özellikle iyotlu tuz tüketmemeleri ve sigaradan uzak durmaları öneriliyor.
Guatr genellikle ağrı yapan bir hastalık değildir ancak çok büyüdüğünde öksürüğe , nefes alma güçlüğü, yutma güçlüğü gibi sorunlara yol açabilir.
Guatr iyot eksikliği sonucunda ortaya çıkar. Çoğu zaman ilaçlarla kontrol edilse de Dahiliye uzmanları küçük bir ihtimal de olsa kansere dönüşebildiğini söylüyor.
Guatr için önce dahiliye yani iç hastalıkları bölümüne başvurmanız gerekiyor. Daha sonrasında dahiliye uzmanı tiroit testleri ve tiroit ultrasonu çektikten sonra uygun görürse sizi endokrin uzmanlarına yönlendirecektir.
Son derece ciddi bir hastalık olan zehirli guatr tedavi edilmezse veya tedavisinde gecikilirse kalpte ritim bozukluğu ile başlayan ve birçok kalp rahatsızlığı ile devam eden sorunlara yol açar. Tiroit krizi geçiren hastalar ölüm riski taşırlar.
Anti tiroit ilaçları ile başlangıç derecesindeki zehirli guatrlar tedavi edilir. İlerlemiş olan zehirli guatrlar için radyoaktif iyot tedavisi uygulanır. Bu uygulamalar 1-2 yıl kadar sürer. Yüksek dozlarda başlanan tedaviye hastalık hafifledikçe ve iyileşme gösterdikçe normal doza düşürülür.
Zehirli guatr hastalığı için yoğurt otunun kaynatılıp içilmesini öneren İbrahim Saraçoğlu yoğurt otunu ilk kez içecek olanlar için uyarıyor: ‘Bir iki yudum aldıktan sonra biraz bekleyin. Alerji belirtisi görmediyseniz içmeye devam edebilirsiniz.’ Ayrıca dereotunun da zehirli guatr için oldukça faydalı olduğu söyleniyor.
Tiroit hormonlarını azaltan lahana, ıspanak, soya fasulyesi, turp gibi yiyeceklerden uzak durulmalı, yeşil yapraklı sebzeler, renkli sebze ve meyveler bolca tüketilmelidir.
Çuha çiçeği, Esmer su yosunu, Karahindiba gibi bitkiler başta olmak üzere bazı bitkiler zehirli guatr üzerinde olumlu sonuçlar gösteriyor. Yazımızda detaylı şekilde tarifler verdik.
Graves yani zehirli guatr hastalığı tiroitlerin fazla salgılanması ile meydana geliyor. Tiroit hormonun fazla salgılanması baş ağrısı, baş dönmesi, çarpıntı, sinirlilik, bulantı, kusma ve hatta ishale sebep olabilir.
Dereotu zehirli guatr tedavisi için sıkça tercih edilen bitkilerden biridir. Öğünlerden 10-15 dakika önce 1 yemek kaşığı dolusu taze dereotunu çiğneyip 2-3 yudum su ile yuttuğunuzda tiroit hormonlarınızın dengelenmesine yardımcı olur, küçük nodülleri giderebilir.
Zehirli guatr hastalığında çeşitli tedavi yöntemleri bulunuyor. Zehirli guatr hastalığı teşhisinden sonra ilk olarak ilaç tedavisi ile hormonların normale dönmesi sağlanır. Uzman gerekli görürse ameliyat da uygulanan tedavi yöntemlerinden biri oluyor.
Zehirli guatrın tedavi edilmediğinde vücudun hemen her alanına etkisi bulunuyor. Zehirli guatr tedavi edilmediğinde zamanla hipertansiyon oluşturuyor. En başta kalbe daha sonra böbreklere ve diğer organlara zarar veriyor.
Eğer hastada zehirli guatr ilerlemiş bir durumdaysa ameliyat gerekebiliyor. Uzmanlar ameliyat öncesi hormonları kontrol altına almak için ilaçları 4-8 hafta kadar kullandırıyor. İlaçlar kesildiğinde sık sık tiroit testleri yapılıp kontrol ediliyor. Eğer hasta radyoaktif iyot tedavi sürecindeyse tiroit hormon düzeyi 2 ay içinde normale dönüyor.
Eğer ilaç tedavi yöntemi işe yaramadıysa veya nodüller büyüdüyse ve tehlike yaratıyorsa ameliyat gerekebilir. Boynun ön kısmında yatay bir kesi uygulanır. Tiroit bezinin tamamı ya da bir kısmı uygun şekilde çıkarılır. Tiroit bezine yakın olan paratiroit bezlerin ve ses çıkarma fonksiyonlarına dikkat etmek ameliyatın en önemli noktasıdır.
Zehirli guatrın iyileşmesi için ilaç tedavisinin yanı sıra beslenme de çok önemli bir rol oynuyor. Zehirli guatr hastalarının özellikle iyotlu tuz tüketmemeleri ve sigaradan uzak durmaları öneriliyor.
Ameliyat sonrasında da guatr tekrar görülebilir. Çok sayıda nodülü olan hastalarda ameliyat esnasında geride doku bırakıldığında bu tekrarın görülme olasılığı artar. Bırakılan tiroit dokusunda nodül kalmışsa bu nodüller büyür ve guatr hastalığının tekrar etmesine sebep olabilir.
Zehirli guatr vücudun her alanını etkilediği gibi hayatında tüm alanlarını etkiler. Aşırı endişe ve alınganlık hali, uyuyamam, halsizlik ve yorgunluk gibi etkilerinin yanı sıra hızlı ve düzensiz kalp atışları yani aritmi, aşırı sıcak hissetme ve terleme, kilo kaybı, saçlarda cansızlık ve dökülme zehirli guatrın en yaygın belirtileri arasında yer alıyor.
Halk arasında atom tedavisi denen bu tedavi yönteminin asıl adı radyoaktif iyot tedavisidir. Bu yöntem aslında tiroit kanserinin tedavisi için kullanılan bir yöntemdir ancak zehirli guatr hastalığı tedavisinde de oldukça olumlu sonuçlar veriyor. Hastaya iyodun radyaktif şeklinin ağızdan sıvı veya kapsül olarak verilir, iyotu kullanan tiroid bezine etki eder. Zaman zaman özel kamerayla filmleri çekilip kontrol edilir.
Zehirli guatr hastalığı tedavi ile de her zaman iyileşir diyemeyiz. İlk 3-6 ay daha da kötüye gidebilir. 1 yıla kadar stabilize olur ve zamanla iyileşir. Graves hastalığında sabırlı olmak çok önemlidir. Çünkü uzun süreli bir tedavi sürecini kapsar.
Her yaşta görülebilen graves hastalığı genellikle kadınlarda ve 40 yaş altında daha sık görülüyor. Zehirli guatr hastalığı vücudun ana organlarını etkilediği için oldukça tehlikelidir.
Meyve sebzelerden havuç, biber, kabak, sarı ve yeşil renkli sebze ve meyveler tüketilebilir. Her gruptan besin alması gereken bu hastalar kahverengi pirinç, tam buğday, bulgur, yulaf gibi tahıllar tüketebilirler.
Guatr veya zehirli guatr nedeniyle takip edilen kişilerde veya başka hastalıklar için yapılan tetkiklerde ortaya çıkan tiroit bezi kanseri zehirli guatr ile aynı şey değildir. Zehirli guatr kanser değildir. Tiroit bezi kanseri nadiren boyunda kitle, ses kısıklığı, yutkunma güçlüğü ve hatta zehirli guatr ile ortaya çıkabiliyor. Guatr iyot eksikliği sonucunda ortaya çıkar. Çoğu zaman ilaçlarla kontrol edilse de Dahiliye uzmanları küçük bir ihtimal de olsa kansere dönüşebildiğini söylüyor.
Zehirli guatr hastalarının yanı sıra her tiroit hastaları iyotsuz tuz kullanmalıdır. Bu hastalar iyotlu tuz kullandıklarında hastalıkları şiddetlenir.
Kafaları karıştıran zehirli guatr sadece etkileriyle değil ismiyle de insanları telaşlandırmayı başarıyor. Tıpta toksik guatr adıyla yer alan bu hastalık insan metabolizmasını zamanla bir nevi zehirliyor. Ancak sanıldığı gibi zehirlemesi söz konusu değil.
Zehirli guatr toksik guatr grubunda yer aldığı için bu ismi almıştır.
Halk arasında atom tedavisi denen bu tedavi yönteminin asıl adı radyoaktif iyot tedavisidir. Bu yöntem aslında tiroit kanserinin tedavisi için kullanılan bir yöntemdir ancak zehirli guatr hastalığı tedavisinde de oldukça olumlu sonuçlar veriyor.
Zehirli guatr bir otoimmün hastalığıdır. Graves adı ile de bilinen zehirli guatr aşırı tiroksin salgılayarak hastanın vücudunda metabolizmasını hızlanıyor, buna da bağlı olarak kilo alamıyor.
Nedeni kesin olarak bilinmese de genetik özelliklerin etkili olduğu biliniyor. Ailesinin hastalık hikayesinde graves ve başka otoimmün hastalık bulunan insanların bu hastalığa yakalanma olası daha yüksek görülüyor.
Guatr için önce dahiliye yani iç hastalıkları bölümüne başvurmanız gerekiyor. Daha sonrasında dahiliye uzmanı tiroit testleri ve tiroit ultrasonu çektikten sonra uygun görürse sizi endokrin uzmanlarına yönlendirecektir
Hemen her şeye etkisi olan graves gebe kalmaya engel olabilir. Bu hastalık tek başına bir sebep değildir. Zehirli guatr var olana sebebinin etkisini arttırır. Yani kadında kısırlık belirtisi varsa tiroit bu noktada aktif hale gelir.
Zehirli guatr bir otoimmün hastalığıdır. Graves adı ile de bilinen zehirli guatr aşırı tiroksin salgılayarak hastanın vücudunda metabolizmasını hızlanıyor, buna da bağlı olarak kilo alamıyor. Aşırı yemek yense bile kilo artışı gözlenmez.
Ameliyat esnasında bırakılan tiroit dokusunda nodül kalmışsa bu nodüller büyür ve guatr hastalığının tekrar etmesine sebep olabilir. İlaç tedavisi sonrasında da ilk 6 ayda %30-50 oranında tekrarlayabileceği söyleniyor.
Aşırı endişe ve alınganlık hali, uyuyamam, halsizlik ve yorgunluk gibi etkilerinin yanı sıra hızlı ve düzensiz kalp atışları yani aritmi, aşırı sıcak hissetme ve terleme, kilo kaybı, saçlarda cansızlık ve dökülme zehirli guatrın en yaygın belirtileri arasında yer alıyor.
Kadın hastalarda daha sık görülen zehirli guatr adet düzensizliği veya adet görememe, cinsle istekte azalma gibi şikayetlerin yanı sıra böbreklerde çeşitli şikayetlere yol açabilir. Kalp yetmezliği gibi ciddi sorunlara da kucak açan zehirli guatr birçok rahatsızlığa sebep oluyor.
Metabolizma hızını arttıran bu hastalık ilerlediğinde kilo kaybı devam eder. İltihap veya bir enfeksiyon sırasında tiroit krizi gerçekleşebilir. Buna bağlı olarak şok ve ölüm meydana gelebilir.
Graves bir enfeksiyon hastalığı olmadığı için bulaşıcı değildir. Ancak genetik faktörlerden kaynaklı olarak aile üyelerinde de görülebilir.
Kadın hastalarda daha sık görülen zehirli guatr adet düzensizliği veya adet görememe, cinsle istekte azalma gibi şikayetler görülebilir. Erkeklerde de zehirli guatrdan dolayı cinsel isteksizlik sorunu yaşanabilir.
Zehirli guatr kulak çınlaması neden olan etmenlerden biri olsa da çok sık görülmüyor.
Başvurduğunuz sağlık kuruluşunda zehirli guatr klinik muayene ile anlaşılır. İlk muayeneden sonra kan testleri, ultrasonografi ve iyot uptake tanı testleri uygulanır. TSH hormonu normalin altında, T3 ve T4 hormonları normalin üzerinde seyreder.
Aşırı endişe ve alınganlık hali, uyuyamam, halsizlik ve yorgunluk gibi etkilerinin yanı sıra hızlı ve düzensiz kalp atışları yani aritmi, aşırı sıcak hissetme ve terleme, kilo kaybı, saçlarda cansızlık ve dökülme zehirli guatrın en yaygın belirtileri arasında yer alıyor.
Bu hastalık kısırlık tek başına bir sebep değildir. Zehirli guatr var olana sebebinin etkisini arttırır. Yani erkekte kısırlık belirtisi varsa tiroit bu noktada aktif hale gelir.
Zehirli guatr hastalığı tedavi ile de her zaman iyileşir diyemeyiz. İlk 3-6 ay daha da kötüye gidebilir. 1 yıla kadar stabilize olur ve zamanla iyileşir. Graves hastalığında sabırlı olmak çok önemlidir. Çünkü uzun süreli bir tedavi sürecini kapsar.
Nedeni kesin olarak bilinmese de genetik özelliklerin etkili olduğu biliniyor. Ailesinin hastalık hikayesinde graves ve başka otoimmün hastalık bulunan insanların bu hastalığa yakalanma olası daha yüksek görülüyor. Henüz bir kesinlik kazanmış olsa da kişilerin geçirdiği kaza ve hastalığa yakalanma ihtimaline etkisi üzerinde araştırma yapılıyor.
Azurit, mavi kalsedon, mavi turmalin taşları tiroide iyi gelen taşlar arasında yer alıyor. Aşırı aktif bir tiroidi rahatlatır ve yatıştırır.
Zehirli guatr hastalığında çeşitli tedavi yöntemleri bulunuyor. Zehirli guatr hastalığı teşhisinden sonra ilk olarak ilaç tedavisi ile hormonların normale dönmesi sağlanır. Uzman gerekli görürse ameliyat da uygulanan tedavi yöntemlerinden biri oluyor.
Zehirli guatr hastalığı tedavi ile de her zaman iyileşir diyemeyiz. İlk 3-6 ay daha da kötüye gidebilir. 1 yıla kadar stabilize olur ve zamanla iyileşir. Graves hastalığında sabırlı olmak çok önemlidir. Çünkü uzun süreli bir tedavi sürecini kapsar.
Hastanın yaşı, hastalığın ne kadar ilerlediği gibi etkenler göz önüne alınarak hastanın tedavisi yapılsa da baktığımızda üç çeşit tedavi yöntemi kullanılır:
Guatr tiroit bezinin büyümesi ile meydana gelir. Eğer bu büyümede nodül gelişimi gözlemlenmiyorsa ve hormonlar normal ise buna guatr denir. Tiroit hormonlarının fazla salgılanmsı ve sentezlenmesi ile zehirli guatr meydana gelir.
Son derece ciddi bir hastalık olan zehirli guatr tedavi edilmezse veya tedavisinde gecikilirse kalpte ritim bozukluğu ile başlayan ve birçok kalp rahatsızlığı ile devam eden sorunlara yol açar. Tiroit krizi geçiren hastalar ölüm riski taşırlar.
Zehirli guatrın Antitiroid ilacı tedavisi, Tiroidektomi (ameliyatla tiroid bezinin alınması), Radyoaktif iyot tedavisi (atom tedavisi) gibi çeşitli tedavileri bulunuyor.
Bu gönderi için yorumlar kapalı.