Zelzelede 2 kızını kaybeden Adem Çöllü: “Büyük kızım çökmüş küçük kız kardeşini kanatlarının altına almış”

Kahramanmaraş merkezli meydana gelen zelzelede Hatay’da bulunan konutlarının yıkılmasıyla 2 kızının enkaz altında hayatını kaybettiğini gözyaşlarıyla anlatan 56 yaşındaki Adem Çöllü, “Büyük kızım çökmüş küçük kız kardeşini kanatlarının altına almış” diyerek yürekleri dağladı.

Kahramanmaraş’ın Pazarcık İlçesi’nde meydana gelen 7,7 şiddetindeki zelzele sonucu 10 vilayette yıkım meydana geldi. Hatay’da yaşayan Adem Çöllü de, Kırıkhan İlçesi’nde bulunan konutunun yıkılması sonucu ailesiyle birlikte göçük altında kaldı. Enkazdan eşiyle birlikte kendi imkanlarıyla çıktıklarını lakin 21 ve 12 yaşlarındaki 2 kızın çıkamadığını söyleyen Adem Çöllü, yaşadıkları kaygı dolu anları İHA mikrofonuna anlattı.

Eşiyle birlikte enkazdan çıktıktan sonra yardım için etrafta koşturduklarını ancak ortalıkta adeta can pazarı olduğunu belirten Adem Çöllü, bir mühlet sonra kurtarma gruplarının bölgeye geldiğini söyledi. Enkaz altında kalan Marmara Üniversitesi öğrencisi 21 yaşındaki Hatice Kübra’yı ve 12 yaşındaki Sevcan Nur’u kendi imkanlarıyla kurtaramadığını söyleyen Adem Çöllü, gözyaşlarına boğuldu. Arama kurtarma gruplarının çalışması sonucu molozların kaldırılmasıyla kızlarının cansız vücutlarıyla karşılaştığını söyleyen acılı baba, “Büyük kızım çökmüş küçük kız kardeşini kanatlarının altına almış” dedi.

“Çocuklarımı çıkardılar ancak çıkan cesetleriydi”

Enkazdan eşiyle birlikte yaralı halde çıktıktan sonra kızlarını kurtarmak için gayret gösterdiğini lakin kurtarma grupları gelmeden başarılı olamadığını belirten Adem Çöllü, “Deprem olduğunda enkaz altında kaldık. İki kızım vefat etti. Kübra kızım İstanbul Marmara Üniversitesinde okuyordu. Küçük kızım 12 yaşındaydı, meleğim benim. Eşimizle ikimiz enkaz altından kendi imkânlarımızla çıktık. Çıktığımızda çok yaralıydık. Eşimin çıktığında başından ağır yaralıydı. Benim de bedenimde çeşitli yaralar bulunuyordu. Yağmurda bir sağa bir sola koştuk ve imdat diye bağırdık. O an herkes kendi başının dermanıyla ilgileniyordu. Kimse yardım edecek durumda değildi. Daha sonra eşimle çıktığımız delikten çocuklarıma seslendim. Seslendiğimde sesi geliyordu. ‘Baba ayağım sıkıştı, çıkaramıyorum’ diyordu. ‘Tamam babam çıkartacağız merak etme’ dedim. Maalesef olmadı çıkaramadık. Daha sonra akut takımları geldi. Doruktan kırıcı aletle enkazı açtılar. Çocuklarımı çıkardılar fakat çıkan cesetleriydi” dedi.

“Büyük kızım çökmüş küçük kız kardeşini kanatlarının altına almış”

Arama kurtarma takımlarınca molozların kaldırılmasının akabinde kızlarının cansız vücuduna ulaştıklarını, büyük kızının küçük kızını korumak için sarıldığı halde bulduklarını söyleyen acılı baba, gözyaşları içinde “Deprem olduğunda birebir odadaydık çocuklarımla bir arada. Çocuklara köşelere kaçın dedim. Çocuklar odanın bir köşesine gitti, biz eşimizle öteki köşeye gittik. Ben kendim çekyatın altına girdim. O boşluğa girerken eşimi de yanıma çektim. Çocuklarıma masanın altına girin dedim. O anda gürültü hızlandı. Önümüzdeki duvar yıkıldı. Eşimin üzerine beton modülleri düştü. Binamız yıkıldığında küçük açık bir delik vardı. Kolumun kopması kıymetine o delikten çıktım. Eşimle birlikte bir formda kendimizi dışarı attık. O esnada eşim bir tarafa koşuyor ben bir tarafa yardım bekledik. Çıktığımız deliğin önün gelip kızıma seslendim. ‘Baba buradayım, ayağım acıyor’ diyor. Enkaz kalktığında gördük üniversiteye giden büyük kızım çökmüş küçük kız kardeşini kanatlarının altına almış. Üzerine beton düşmüş ve o an beyin kanaması geçirmiş. Allah’ım onları bizden daha çok sevdi. Allah yanına aldı yavrularımı. Cennetliktir inşallah onlar” tabirlerini kullandı.

“Herkes tek yürek oldu, çok düzgün yardım yaptılar”

Birkaç gün evvel eşiyle birlikte Eskişehir’e gelerek Doğan Aslan Beyefendi KYK Yurdu’nda yaşamaya başlayan Adem Çöllü, koşullarının âlâ olduğunu ama acılarının taze olduğunu belirtti. Vatandaşların tek yürek olarak yaptığı yardımlarla sarsıntı bölgesindeki yaraların daha çabuk sarılacağını lisana getiren Çöllü, şu sözleri kullandı:

“Allah devletimizden ve milletimizden razı olsun. Bu devletimiz çok güçlü bir devlet. Bu milletimiz çok inançlı bir millet. Beşerler çok hassas bizlere daima kucak açtılar. Devletimiz bizi kucakladı, Allah yokluğunu, eksikliğini vermesin. Şu an yurttayız ve rahatız. Bakımlarımız ve tedavilerimiz yapılıyor. Ben kendim rahatsızım. Kalp ve şeker hastasıyım. Allah razı olsun müdürler, tabipler daima ilaçlarımızı temin ediyorlar. Şu an yerimiz düzgün ancak acımız büyük. Bir türlü acımızı silemiyoruz. Allah’ım kimseye bu türlü bir felaket yaşatmasın. Çok büyük bir felaket. Üç, dört gün soğukta, ateşin başında donduk. Halkımız, devletimiz seferber oldu. Herkes tek yürek oldu, çok güzel yardım yaptılar. İmkânlar yetişti ancak ne yararı var canlar gitti.”