17 Ağustos felaketini yaşayan Kocaeli’de kapılar depremzedeler için açıldı

17 Ağustos 1999 felaketini yaşayan Kocaeli’de depremzedeler için kapılar gerisine kadar açıldı. Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde bulunan Kocaeli Üniversitesi Kartepe Öğrenci Yurdu’nda ağırlanan depremzedeler yaşadıkları güç saatleri anlatıp, sunulan imkanlar münasebetiyle devlete ve Kocaelililere teşekkür etti.

Merkez üssü Kahramanmaraş olan 7,7 ve 7,6’lık iki büyük sarsıntının akabinde kimi afetzedeler Kocaeli’deki Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) tesislerine yerleşti. Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı Kocaeli Üniversitesi Arslanbey Yerleşkesi Kartepe Öğrenci Yurdu’nda depremzedelerin sıhhat hizmetinden giysilerine kadar tüm muhtaçlıkları karşılanıyor. Kocaeli’ye gelen depremzedelerin konaklama muhtaçlığı Vilayet Kültür Merkezinde kurulan kriz merkezinde, tıpkı ve nakit yardımları ise ilçelerdeki kaymakamlık merkezlerinde koordine ediliyor. Bugüne kadar 14 bin 22 depremzede kendi imkanlarıyla Kocaeli’ye gelirken, 814 depremzede ise KYK yurtları, kamu misafirhaneleri ve Büyükşehir Belediyesi tesislerine yerleşti. Öte yandan, 17 Ağustos’ta 7,4’lük büyük sarsıntı yaşayan Kocaeli’nin İstanbul’dan sonra afet bölgesine en çok yardım gönderen kent olduğu öğrenildi.

“Evin içinde son anda kurtulduk”

Kahramanmaraş’ta sarsıntıya yakalanan 70 yaşındaki Bahri Yalçın, “Depremden sonra dışarı çıktık ancak üşüdük, tekrar içeri girdik. Sonra ikinci zelzele oldu. İkinci zelzelenin akabinde toz duman içinde kaldık. Meskenin içinde son anda kurtulduk. Dışarıda çadırı kurduk fakat kar yağıyordu. Soğukta donduk. Devlet yurduna geldik. Her şeyimiz dört dörtlük. Yardım eden herkesten Allah razı olsun. Kaldığımız yerde çok rahatız” dedi.

“Allah bizim ömrümüzden alsın, hükümetimizin ömrüne versin”

Kahramanmaraş’tan gelen bir öteki depremzede Songül Dağ ise, “Allah razı olsun, hükümetimiz bizi burada konaklattırıyor. Çok korktuk. Kıyametin alameti bu. Allah kimseye göstermesin. Gecenin 4’ünde kıyametti, başımıza şakır şakır döküldü meskenler. Çocuklarımı çağırıyordum ‘Anne ölüyor muyuz?’ diyorlardı. Eşim de ’Ölüyoruz hanım’ diyordu. ’Korkmayın, Allah bizi öldürse burada da öldürür’ dedim. Herkese montunu alıp inmesini söyledim. Battaniyelerimizi alıp aşağıya indik. Daima yağmur yağıyordu. Ateş yakıp ısındık. Dördüncü gün eşim buraya bıraktı bizi, kendisi de sarsıntı bölgesine yardıma döndü. Allah bizim ömrümüzden alsın hükümetimizin ömrüne versin. Bizi burada ağırlıyorlar ve çok memnunuz” diye konuştu.

“Buradakiler sarsıntısı daha evvelce yaşadıkları için daha güzel biliyorlar”

Depremi Malatya’da yaşayıp 3 gün dışarıda ateş yakarak ısındıklarını tabir eden Yaşar Akbaş, “Kocaeli halkına, insanlara çok teşekkür ediyoruz. Bize kucaklarını açtılar. Zelzeleden ötürü orada mağdur olup buraya geldik. Burada valimiz, kaymakamımız gelip gereksinimlerimizi soruyor. Çok teşekkür ediyoruz. Buradakiler zelzelesi daha evvelden yaşadıkları için daha düzgün biliyorlar. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a da çok teşekkür ediyoruz zira bu yurtları boşalttı. Ateş yakmak suretiyle 3 gün dışarıda soğukta kaldık. Bu büyük bir hizmet. Çok mutluyuz ve çok rahatız. Rabbimden gelen her şeye şükürler olsun. O verdi, o istediği üzere alabilir. Yurttaki çalışanlara çok teşekkür ediyoruz. Bize güzel bakıyorlar. Allah Cumhurbaşkanımızın eksikliğini vermesin, onun sayesinde biz burada rahatız” sözlerini kullandı.