Antika aşkı dükkan açtırdı

Kocaeli’de bir şirkette yönetici olarak çalışan Hamdi Dinibütünoğlu, yaklaşık 6 yıl evvel bu işinden ayrılarak antikacılığa yöneldi. 14 yaşından bu yana tutkuyla bağlı olduğu antika sevgisi hasebiyle dükkan açan ve hayallerini gerçekleştiren Dinibütünoğlu, meraklılarını antika eserler ile buluşturuyor.

Kocaeli’de yaşayan 47 yaşındaki Hamdi Dinibütünoğlu, 2002 yılında İstanbul’dan İzmit’e taşındı. Kocaeli’de çeşitli fabrikalarda yönetici olarak çalışan Dinibütünoğlu, birebir vakitte 14 yaşından bu yana ilgi duyduğu antikacılığı da hobi olarak yapmaya devam etti. İnternet üzerinden antika eser satışı yapan Dinibütünoğlu, yaklaşık 6 yıl evvel yönetici olduğu şirketten ayrılarak, büsbütün antikacılığa yöneldi. Kısa müddette hayallerini gerçekleştirmeye başlayan Dinibütünoğlu, dükkan açtı ve birçok eser sergilemeye başladı. Eski yıllardan kalma çok sayıda eserin yer aldığı Hamdi Dinibütünoğlu dükkanı, görenleri adeta nostaljik seyahate çıkarıyor.

“Kocaman bir dükkana sahibim”

Çocukluğundan bu yana antika eserlere ilgi duyduğunu tabir eden Hamdi Dinibütünoğlu, “Çocukluğumdan bu yana bu türlü bir hevesim vardı. Merhum dedem de eskiciymiş. En küçük amcam bana çocukken pul koleksiyonu ikram etmişti. Ondan sonra bende heves başladı. Babamın verdiği en ufak harçlıklarla bile giderdim Kadıköy’den pulculardan pul toplardım. Daha sonra o demir para koleksiyonuna döndü, yaşımız büyüyünce nesnelere döndü. Daha sonra ’Bu sehpa çok güzelmiş’, ’Bu nesne çok güzelmiş’ diye diye artık gördüğünüz üzere kocaman bir dükkana sahibim. İnternet portalından satış yapıyorum, dükkandan satış yapıyorum lakin alışılmış bu işi sevmek lazım, eskiyi sevmek lazım. Benim sloganım ’Eskiler güzeldir’ Bu insanından tutun, kullandığınız gerece kadar her şey için geçerlidir” dedi.

“Tiyatro mezunuyum”

Sevdiği işi yaptığına dikkat çeken Dinibütünoğlu, “Normalde ben tiyatro mezunuyum. Kadıköy Halk Eğitim Merkezi Deneme Sahnesi’nde oyunculuk yapıyordum. Tiyatroda para kazanamadığımız için mecburen çalışıyordum doğal ticari faaliyetim vardı. 2002 yılında İstanbul’dan İzmit’e geldim. İzmit’e geldikten sonra çeşitli fabrikalarda üst seviye yöneticilik yaptım. Son 10 yıldır de bu işi sürdürüyorum” halinde konuştu.

“Gördüğünüz tüm aygıtlar çalışıyor”

Hamdi Dinibütünoğlu, dükkanındaki eser çeşitliliğinin fazla olduğunu söz ederek, “Saatlerimiz var, müzik aletleri var, pikaplar var. Gördüğünüz tüm aygıtlar çalışıyor. Müşterilerimiz bunları aldığında hayatlarında kullanabilsin istiyoruz. Bize geldiklerinde kimileri çalışmıyor lakin tamircilerimize tamir ettiriyoruz ve beşerler hayatlarında çok rahat kullanabiliyorlar” diye konuştu.

“Burada huzur buluyorum”

Sadece Türkiye’den değil, yurt dışında da eserler aldığını ve dükkanında satışa sunduğunu belirten Dinibütünoğlu, kelamlarına şöyle devam etti:

“Dünyanın her yerinden bulabildiğimiz malzemeyi alıyoruz lakin çoklukla Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika periyot dönem İran’dan eski eserler alıyoruz. Dünyanın her yerinden geliyor. Doğal bizim öz kültürümüzden kalan eşyalarımız da var. Onlar için sabah akşam gözümüz internette. Bizim için araştıran, bulan arkadaşlar var. Onlar sayesinde Türkiye’ye getiriyoruz ve insanlara sunuyoruz. Ben bu işi seviyorum. Sanat olan her şeyi seviyorum. Sanatsal her şey hoşuma gidiyor. Ben bu işi seviyorum. Meskene yalnızca yatmaya gidiyorum. Burada huzur buluyorum, keyfini çıkartıyorum. Eserleri devir dönem kullanıyorum. Bu işin ticaretini yaptığım içinde bu stil eserleri seven şahıslar aldığında da keyifli oluyorum. Fiyatlar caziptir. Cazip tutmamın sebebi az karla beşerler bu üslup eserlere sahip çıksınlar, kültür yayılsın, eskilere hürmet artsın diye. Burada gördüğünüz her eserin öyküsü vardır. Beşerler bu eseri kullanmış, nerede kullanmış, neler yaşanmış hepsinin aslında kıssasını anlatabiliriz. Hasebiyle bunları önümüzdeki nesillere sağlam ve çalışır vaziyette kullanılabilir halde geçmesi içinde hayatta tutuyoruz”