Başşehre gelen afetzedeler KYK yurtlarına yerleştiriliyor

Afet bölgesinden gelen depremzedeler Ankara’da Kredi Yurtlar Kurumu’na (KYK) ilişkin yurtlara yerleştiriliyor.

Deprem bölgesinden gelen bine yakın afetzede Ankara’nın Çubuk ilçesinde bulunan Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nde bulunan kız ve erkek öğrenci KYK Yurtlarında konuk ediliyor. Gençlik ve Spor Bakanlığı (GSB) koordinesinde afetzedeler Ankara Valiliği onayı ile yurda giriş yapabiliyor.

3 öğün yemek ve 7 gün 24 saat sıcak su hizmeti verilen yurtlarda bulunan odaların kapasitesi 6 kişilik bir aileyi konuk edebiliyor. Yurtta bulunan odalarda banyo, tuvalet ve 6 kişilik yatak bulunuyor. Yurt binalarının girişlerinde GSB tarafından görevlendirilen çalışanlar konuk edilen depremzedelerin temel gereksinimlerinin giderilmesinde vazife alıyor.

“Ankara’da okuyan yeğenimin tavsiyesi üzerine bu yurda geldik”

Ankara’da üniversite eğitimi gören yeğeninin tavsiyesi üzerine Çubuk’ta bulunan KYK yurdundan haberdar olduklarını belirten Şahin Keçeci, “Hasardan çok haberdar olamadık. Kendimizi aile olarak dışarı attık. Konutun durumu ile ilgili pek bilgimiz yok. Binadaki kolonlarda sorun var mı uzmanların bakması gerekiyor. Yalnızca kalın giysiler giyip ufak tefek battaniyeleri alıp meskenden çıktık. Yurtta imkanlarımız çok âlâ. Zelzele bölgesinden geldik. İki, üç gün kalabalık olan ortamlara sığındık. Burada bütün imkanlarımız sağlıyorlar. Aşağıda arkadaşlar birçok şeyi dağıtıyorlar. Dört aile olarak buraya geldik. Kız kardeşlerim, annem ve babamı buraya getirdik. Ankara’da okuyan yeğenimin tavsiyesi üzerine bu yurda geldik. Bizde onun üzerine telefonla irtibata geçtik, yetkililer, ‘Burada sizi konuk edebiliriz’ dediler. Sürecin nasıl olduğunu bilmiyoruz. Gaziantep’te sarsıntılar hala devam ediyor. Şu an için bekleyeceğiz, belirli bir mühlet burada kalacağız” diye konuştu.

“Burada rahattım fakat biraz endişem vardı”

Yerleştikleri yurtta kendini daha inançta hissettiğini belirten Kahramanmaraş Elbistan’dan gelen Belinay Kurt (9), “Deprem olduğunda köye gitmiştik. Köye gittiğimizde de sarsıntı oldu. En son buraya geldik. Burada kendimiz biraz daha inançta hissediyorum. Sarsıntıda çok korkmuştum. Meskendeki eşyalar daima yere düşmüştü. Kapıya sıkışmıştım. Sarsıntı durur durmaz dışarıya çıktık. Burada rahattım lakin biraz endişem vardı. Artık hepsi geçti berbat hissetmiyorum” sözlerine yer verdi.

“Eşim bu durumda olmasaydı ben Kahramanmaraş’ta cenazeleri bırakıp gelmezdim”

Deprem bölgesinde birçok akrabasını kaybettiğini ve felçli eşi ile yurda yerleştiğini aktaran Zeynep Kırıcı, “Şu anda birçok akrabam enkazın altında. Ne cenazelerini gördük, ne yüzlerini gördük, ne de çıkınca gördük. Eşim bu durumda olmasaydı ben Kahramanmaraş’ta cenazeleri bırakıp gelmezdim. Akrabalarım beni arayıp Hasan amcayı ne yaptınız diye soruyorlar. Dünürüm Niğde’den araç istedi, o adamlar bizi Ankara’ya getirdi. O vakte kadar bizim ayaklarımız yerdeydi. Çocuklarımıza, süt, iç çamaşırı, oda için terlik aldık fazlasına gerek yok. Fazlası haram” dedi.