Büyük sarsıntının akabinde o bölgeye dikkat çekti

Sarsıntı Araştırmaları ile tanınan Ahmet Yakut, Kahramanmaraş ve Hatay sarsıntılarının akabinde Türkiye’nin doğusunu ve Marmara Bölgesi için beklenen sarsıntısı kıymetlendirdi. Yakut, yaşanan zelzelelerin akabinde Palu-Bingöl-Karlıova-Yedisu segmentinin yeterliden uyguna tehlikeli bir duruma geldiğini tabir ederek, bu bölgenin 7 ve üzerinde sarsıntı üretme potansiyeline sahip olduğunu açıkladı.

’Bir gece birden kapımız çalındı ve zelzele gerçeği ile yine yüzleştik’ kelamları ile durumu özetleyen Ahmet Yakut, Kahramanmaraş ve Hatay zelzelelerinin akabinde bölgedeki hareketliliği kıymetlendirdi. Yakut, “Kahramanmaraş merkezli yaşanan ve 10 ili etkileyen bu zelzele sonrası Doğu Anadolu Fay zonu olarak isimlendirdiğimiz sınır, üzerindeki gerilimi büyük ölçüde attı. 7 ya da üzerinde bir zelzelenin bu bölgeden gelme ihtimali hayli düştü. Olacak zelzeleler yeniden bu zon üzerinde yahut zonu oluşturan kısa faylarda olacağı için bölgede 4 ya da 5 büyüklüğündeki artçı sarsıntıların uzun bir mühlet meydana geleceğini söyleyebiliriz. Bağımsız olarak meydana gelebilecek zelzelelerde bence 6.6 üzerinde bir zelzele şu an için oluşturmaz. Yaşanan bu zelzeleler sonrası bu sene bence öncelikli olarak, ülkemizin doğusuna ve Akdeniz açıklarına odaklanmamız gerek. Zira ortaya çıkan güç ve meydana gelen atım hareketi o kadar büyüktü ki, ülkemizin doğusu Avrasya ve Arap Levhalarının hareketleriyle bir makas üzere kapanmaya devam ederken, öbür taraftan da Orta Anadolu Bloğu dediğimiz alanı İç Anadolu’yu batıya gerçek ittirmektedir” dedi.

Yakut, “2022 yılı sonlarında yaptığım açıklamada 2023’ün depremsellik konusunda hem ülkemiz hem de komşularımız açısından kıymetli bir yıl olduğunu söylemiştim. Fikir ve fikirlerim tekrar tıpkı. Doğu Anadolu Fay zonu üzerindeki gerilimi attı, lakin bu gerilimin birden fazla öbür faylara transfer edildi. Tehlikenin en değerlisi Doğu Anadolu Fay zonu ile kesişen ve Kızıldeniz’den Hatay’ a kadar uzanan ’Ölüdeniz fay zonu’ olarak isimlendirdiğimiz çizgi üzerinde olabilir. Yaşanan 7.8 büyüklüğündeki zelzelede kırılmayan bu faylar, 1822 yılından bu yana dek kırılmadı. Suriye’den GAP ovası dediğimiz alana kadar uzanan Hatay’ın doğusundaki bu faylar 7 büyüklüğünde bir zelzelesi üretme potansiyeline sahip. Bu yüzden Hatay – Suriye ve bölge güneyi için tehlike geçmemiş olabilir. Yani yakın gelecekte Suriye topraklarında ülkemizinde hissedeceği büyük bir zelzelenin meydana gelmesi pek de sürpriz olmayacaktır. 6 Şubat 2023 sarsıntısı sonrası düzgünden güzele tehlike düzeyi artan öteki alan ise elbet Palu- Bingöl- Karlıova- Yedisu segmentleridir. Palu – Bingöl kısımlarında 6 büyüklüğünde sarsıntı oluşturacak bir sessizlik hakim. Lakin üstte belirttiğim alanların dışında bu sene Bingöl Karlıova ve Yedisu segmentine dikkat etmeliyiz. Bu alanlar 7.2 büyüklüğüne varabilecek bir sarsıntı potansiyeline sahip.

Ayrıca Adana kuzeyi sismik açıdan bir oldukça hareketli bir süreç yaşayacaktır. Kayseri Sarız fayı – Saimbeyli Fayı olmak üzere bu bölge ya da yakınlarında 5.1 – 6.2 ortası zelzeleleri bu sene içerisinde görebiliriz. İskenderun açıklarından Kıbrıs Güneyine uzanan ve DAFZ ( Doğu Anadolu Fay Zonu ) ile alakalı olan Kıbrıs Açıklarındaki “ Kıbrıs Yayı “ üzerinde de 6.8 büyüklüğüne varabilecek sarsıntıların olabileceği unutulmamalıdır” dedi.

Önlem alınmalı

Türkiye’nin batısı ve Marmara zelzelesi konusunda da kısa bir açıklama yapan Ahmet Yakut, “Marmara zelzelesi ile yatıp kalkıyoruz. Bu zelzele eninde sonunda olacak. Lakin bu sene bence ülkemizin gerek doğusu ve gerekse de Akdeniz açıklarındaki zelzeleler akıllarda kalacak. Beklenen Marmara sarsıntısına ne kadar kaldı, kalmadı bunu vakit gösterecek. Bence doğudaki beklenen bu hareketler sonrası Marmara konuşulacaktır. Sakın ha dediklerimden “Daha Marmara zelzelesinin olmasına vakit varmış! “ diyerek bir boşluğa düşmeyin. Zira bizi toplum olarak bitiren ve yıkıp darmadağın eden bu boşvermişlik algısı. Dün aniden 10 ilin başına gelenler, tahminen de yarın daha ağır bir tabloyla Marmara’da ya da öteki alanlarda yaşanacak. Hasılı tedbir almazsak, zelzelenin değil çürük binaların öldürdüğünü en son ve acı biçimiyle unutmazsak ve bu şuurla bir an evvel bu zelzelelere hazırlanmazsak her zelzele sonrası tıpkı acıları tekrar yaşamaya devam edeceğiz” biçiminde konuştu.