Depremzede çocuklar bu tırda buluşuyor, hem eğleniyor hem de öğreniyor

Adıyaman’da konuşlanan Gezici Kültür Merkezi Tırı’nda oluşturulan 20 farklı atölyede çocuklar için hem çeşitli etkinlikler yapılıyor hem de istekli öğretmenler tarafından eğitimler veriliyor.

Yunus Emre Enstitüsü, afetzede çocuklara yönelik psikososyal takviye çalışmaları gerçekleştirmek için Gezici Kültür Merkezi Tırı ile Adıyaman’a geldi. Adıyaman Millet Bahçesi Otoparkında konuşlanan tırda afetzede çocuklar bir ortaya getiriliyor. Gezici Kültür Merkezi Tırında masal, boyama ve oyuncak üretimi atölyeleri başta olmak üzere 20 farklı atölye çalışması yapılarak çocukların hem eğlenip hem de eğitim alması sağlanıyor. Gezici Kültür Merkezinde, Yunus Emre Enstitüsü çalışanı ve istekli öğretmenler uzmanlık alanlarına nazaran çocuklara eğitim veriyor. Verilen eğitimler ve etkinlikler sonucunda çocukların yaşadıkları kaygıyı daha rahat tabir etmesi de sağlanıyor.

“Çocukların kendilerini söz edebilecekleri bir ortam oluşturmaya çalışıyoruz”

Proje ile ilgili bilgi veren Proje Koordinatörü Nagihan Çıtak, “Biz 8 aydır Suriye’deki inançlı bölgede hem de buradaki çeşitli mülteci kamplarında çocuklara yönelik faaliyetler yürütüyoruz. Bunlar hem ahenk hem de psikososyal faaliyetleri. Zelzele sebebiyle yaşamış olduğumuz bu afet sonrasında da 9 gündür bölgedeyiz ve Adıyaman’da çalışmalarımızı yürütüyoruz. Burada he yaştan çocuğumuz ile birlikte fotoğraf, boyama, masal okuması, drama üzere faaliyetler yapıyoruz. Spor aktiflikleri, müsabakalar ve sinema geceleri de düzenleyerek rahatlamalarını sağlamak ve kendilerini tabir edebilecekleri bir ortam oluşturmaya çalışıyoruz. Bu proje hem İçişleri Bakanlığı hem Sivil Toplum Genel Müdürlüğü hem AFAD hem de Yunus Emre Enstitüsü tarafından desteklenmektedir. Sarsıntıdan en çok etkilenen aslında çocuklar. Sıcak yataklarında uyurken gece hayal edemeyecekleri bir durum yaşadılar. Şu an konutundan, yataklarından uzaktalar. Korkulu ebeveynlerle birlikte çadırda yaşıyorlar. Münasebetiyle bununla baş edeceklerini bilmiyorlar. Aslında burada konuşurlarken tasasını de lisana getiriyorlar. Biz de burada onları dinliyor, kucaklıyor, birlikte vakit geçiriyor ve kendilerini yalnız hissetmemeleri için elimizden geleni yapıyoruz” dedi.

“Oynadığımız oyunlarda çocukların kendilerini tabir etmek isteklerini görüyoruz”

Gezici Kültür Merkezi Tırında vazife alan Psikolog Bilal Müellif ise “Oynadığımız oyunlarda çocukların kendilerini söz etmek isteklerini görüyoruz. Çocuk bunu kelamlı olarak söz edemese de hareketleriyle, yaptığı fotoğraflarla söz etmeye çalışıyor. Bu çocuktan çocuğa çok değişiyor. Kimi çocuklar bunu hareketleri ile söz ederken kimileri yaşadıkları olayları anlatabiliyorlar. Bunları anlatırken farklı hisler yaşıyorlar. Bunu da çocuklar hem de yetişkinler için anarmol bir duruma karşı verilen olağan reaksiyonlar olarak isimlendirebiliriz. Büyüklerin çocukların yanında konuşurken dikkatli olmaları gerekiyor. Çocuğun aklında soru işareti olarak kalan şey onun için bir sırra dönüşüyor. Bu da farklı şeylere evrilebiliyor. Bu sebeple çocukların yanında konuşurken anlayacakları lisandan, açıklayıcı sözler kullanmak çocuklar için yararlı olacaktır. Bunu yapabilirseler o tramvayı atlatmış olacaklardır” diye konuştu.