Depremzedeler yaşadıklarını anlattı: “Bina bir anda alt üst oldu”

Kahramanmaraş merkezli 11 vilayette meydana gelen zelzelede yaralanan depremzedeler, Burdur Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı. Sarsıntıda bacağı kırılan Abdullah Nuri Tepeleyici’nin, “Ufak bir sallantı olduğunu hissettim, bina bir anda alt üst oldu. Sürünerek avluya kadar ilerleyebildim. 5-10 dakika sonra çocuklar geldi, iki üç arkadaşla bir arada beni çıkarttılar” kelamları, yaşananları bir kere daha gözler önüne serdi.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat tarihinde meydana gelen ve 11 ili etkileyen 7,7 büyüklüğündeki zelzelenin akabinde depremzedelerin yaraları sarılmaya devam ediyor. Zelzele anında yaralanan ve kendi imkanlarıyla Burdur’a gelen depremzedelerin tedavileri, Burdur Devlet Hastanesinde devam ediyor. Burdur Devlet Hastanesi Ortopedi servisinde tedavileri devam eden depremzedeler, zelzele anında yaşadıkları travmaları atlatmaya çalışıyor.

“Çok berbat bir andı”

Malatya’dan kendi imkanlarıyla Burdur’a gelen ve sarsıntıda kolu kırıldığı için devlet hastanesinde tedavi altına alınan Ebubekir Erdemir, sarsıntı anında yaşadıklarını, “Birinci sarsıntıda konuttan çıkmadım. İkinci sarsıntıda dışarıya çıktım. Kaldırımda koşarken düşüp elimi kırdım. Yerler buzlanmış, o yüzden düştüm ve elimi kırdım. Çok berbat bir andı. Allah kimseye göstermesin. Çok şükür biz sarsıntıda kimseyi kaybetmedik ancak arkadaşımın annesi, babası ve kardeşini kaybetti. Biz zelzeleden sonra bahçeye çadır kurduk ve orada kaldık. Kar yağıyordu, karın altında donduk. Burdur’a pazartesi geldik. Arkadaşım otomobil tuttu sağ olsun, getirdi bizi. 21 kişi geldik buraya” kelamlarıyla anlattı.

“Bina bir anda alt üst oldu”

Bir başka depremzede Hataylı Abdullah Nuri Tepeleyici ise enkaz altında kalıp bacağı kırıldığı için tedavi altına alındı. Torunu tarafından enkaz altından çıkarılan Tepeleyici, “Saat 12’ye kadar oturdum, sonra uyudum. Ufak bir sallantı olduğunu hissettim. Bina bir anda alt üst oldu. Ben kendim sürünerek avluya kadar ilerleyebildim. 5-10 dakika sonra çocuklar geldi, iki üç arkadaşla bir arada beni çıkarttılar. Komşuya gittik. Daha sonra jandarma geldi. Bizi Altınözü Devlet Hastanesine yatırdılar. Orada bacağımı sarıp alçıya aldılar. Oradan da futbol alanına götürdüler. Futbol alanından helikopter ile Adana’ya sevk ettiler. 2 gece Adana’da hastanede kaldık. Orada acil hastalara yer açabilmek için bizi Burdur’a gönderdiler. 2 katlı meskenimiz vardı Hatay’da. Bir kedim vardı, o da öldü mü kaldı mı bilmiyorum. Hastaneye geldiğimizde yanıma bir kedi geldi, ayağımın üzerinde uyudu, bacağımı yaladı. Onun yakınlığı biraz da olsa bana âlâ geldi. Zelzele anında ayağımın üzerine ne düştü bilemiyorum. Bir baktım burası kanlar içinde kalmıştı” diyerek yaşadıklarını anlattı.

“Uykumuzdan çığlıklar ile uyandık”

Enkaz altından dedesini kurtaran Muhammet Bilal Tepeleyici ise, o anları şöyle anlattı:

“Uykumuzdan çığlıklar ile uyandık, köyün önüne gittik. Oradan da dedeme bakmaya gittim. Amcamlar da enkazın altındaydı. Onları da çıkarttık. Sonra dedemi de çıkarttık. Sağlam kalan bir tane mesken vardı, oraya yerleştirdik. Başka yaralıları da oraya getirdik. Sabah da jandarma geldi, hepsini hastaneye götürdüler. Hastanedeki tedavisinin akabinde dedemi helikopter ile Adana’ya götürdüler. Oraya sonradan hasta geleceği için dedemi Burdur’a getirdik. Allah herkesin yardımcısı olsun.”

“Çocuklarım 32 saat sonra enkaz altından çıkarıldı”

Hatay’da sarsıntıya yakalanan ve bacağı kırılan Ahmet Semerci de zelzele ile ilgili, “Deprem anında eşim beni uyandırdı, ’Kalk sarsıntı oluyor’ dedi. O anda çocukları da uyandırdık. Çocuklar ayağa kalkınca ben de ’Kapıları açayım, çıkalım beraber’ dedim. Çocuklar ardımdan geliyorlardı. Birinci iki kapıyı açtım. Üçüncü kapı olan dış kapıyı açtığım vakit bir şey beni dışarıya savurdu. En son hatırladığım kadarıyla dört katlıydı bizim binamız, üstümüze çöktü. Yalnız beni fırlattığı için ben dışarda kaldım, çocuklarım enkaz altında kaldı. 32 saat sonra çocuklarımı çıkardılar. Ayağımın yaralandığının 4 saat sonra farkına vardım. Bir abla bana ’Kardeş ayağın kanıyor’ dedi, o denli anladım. Bu sırada ağabeyimi aradım, durumu anlattım. Ağabeyim geldi, aldı beni üst mahalleye götürdü. Orada ’Çocuklar nerede?’ dedi. Ben de ’Çocuklar çıktı mı çıkmadı mı bilmiyorum’ dedim. Ağabeyim de ’Sen otur, biz gidip bakalım’ dedi. O sırada baldızımı aradım. Durumu anlattım, o da ’Enişte, çocuklar enkaz altında, sesleri geliyor’ dedi. Bu sırada ağabeylerimin gayretleriyle 32 saat sonra enkaz altındakilere ulaştılar. Çok şükür ufak çiziklerle çıkardılar. Eşim ve 2 kızım ile buraya geldik. Ben ve ufak kızım hastanedeyiz. Eşim ve başka kızım da yurttalar. Ameliyat oldum, kırık ve kesikler var ayağımda. Herkese geçmiş olsun. Kayıplar için başsağlığı diliyorum. Çok berbat bir an yaşadık. Ölenlere Allah’tan rahmet diliyorum” kelamlarına yer verdi.

Hastanede tedavi olan hastalar, tedavilerinin tamamlanmalarının akabinde Burdur’da kendileri için hazırlanan yurtlara ve konutlara gönderilecek.