Elazığ zelzelesinde kızını kaybeden ve enkaz altından çıkartılan Hamide Bugdalı: “Enkaz altından çıkarılanları görüyorum güya kızım”

Elazığ’da 24 Ocak 2020’de meydana gelen zelzelede 29 yaşındaki kızını kaybeden ve kendisi de enkaz altından çıkartılan Hamide Bugdalı, “Enkaz altından çıkarılanları görüyorum güya kızım. Televizyon açamıyorum, üzülüyorum. Daima ağlıyorum. Gözyaşım durmuyor. Yatağa giriyorum sabaha kadar tespih çekiyorum” dedi.

24 Ocak 2020’de meydana gelen 6.8’lik zelzelede Maden ilçesi Gezin köyünde Tılhem Caddesi üzerinde bulunan 6 katlı Mavi Göl Apartmanı çökmüştü. Çöken binadan Hamide Bugdalı (65) enkaz altından yaralı çıkartılırken, 29 yaşındaki kızı Pınar’ın ise cansız vücuduna ulaşılmıştı. Acılı anne artık kızının acısının yanı sıra Kahramanmaraş merkezli meydana gelen zelzelede hayatını kaybedenler için birebir acıyı duyuyor. 3 yıl evvel tıpkı yazgısı yaşayan Bugdalı, üzüldüğü için televizyonu açamadığını, sabaha kadar gözyaşının durmadığını ve onlar için dua ettiğini söyledi.

“Keşke kızım da sağ çıksaydı”

Çok üzüldüğünü ve televizyonu açamadığını aktaran Hamide Bugdalı, “Keşke kızım da sağ çıksaydı. O acıyı yaşadım. Onları görüyorum daha beter oluyorum. Cumhurbaşkanımızdan Allah razı olsun. Bize mesken verdi ve ardımızda durdu. Hastanede de bizi sahipsiz bırakmadı. Hala daha yanımızdalar. Yeterli ki varlar” diye konuştu.

“Enkaz altından çıkarılanları görüyorum güya kızım”

3 yıl evvelki zelzele anını anlatan Bugdalı, “Kızımla birlikte oturuyorduk. Anne sarsıntı oluyor dedi. Yan yana geldik. Konut sallanınca çabucak yıkıldı. Kızım bir tarafa ben bir tarafa gittim. Hastaneye gittim, kızımı götürüp gömdüler. O acıyı ömür uzunluğu unutmam. Hala daha diyorum dün gömdüm. İsmi geçince gözyaşımı tutamıyorum. Kızım benim her şeyimdi. Artık kızım gibileri enkaz altından çıkartıyorlar çabucak televizyonu kapatıyorum, bakmak istemiyorum. Çok üzülüyorum. Enkaz altından çıkarılanları görüyorum güya kızım. Ben 3 saat enkaz altında kaldım. Karşıda bir kahvehane vardı ses aldım. Bağırmaya başladım. Üzerimdeki molozları attım. Yüzümdeki toprağı sildim ve bağırdım. Kızımı çağırdım ancak ses yoktu. Kızım ’ben Dilek bana yardım edin’ demiş. Ancak üzerine kolon gelmiş ve ölmüş. Keşke o da sağ çıksaydı. Hastanede 20 gün hiç konuşmadım” biçiminde konuştu.

“Gözyaşım durmuyor”

Çok acı bir durum olduğunu aktaran Bugdalı, “Şu an görüyorum ve daha beter oluyorum. Kaç gündür yemek yiyemiyorum. Çay içip duruyorum. Onlar dışarıda çadırdalar ben nasıl yatayım diyorum. Anlayan biliyor. Daima ağlıyorum. Gözyaşım durmuyor. Yatağa giriyorum sabaha kadar tespih çekiyorum. Her namaz sonrasında, Allah’ım sen o kalanlara sabır ver, ölenleri kabir azabından uzak tut, yerleri cennet olsun diyorum. Onlar da benim kızım üzere onların da anası babası vardı. Çok güç. Yaşayan bilir. Yaşamayan ne anlar. Allah devletimizden razı olsun, Cumhurbaşkanımızı başımızdan eksik etmesin. Elazığ’ı yine ayağa kaldırdı. İnşallah onlara da yapar. Sabretsinler. Biz de sabrettik. Hala daha arkamızdalar. Cumhurbaşkanı yapacağını söylüyor. Enkaz başına gidiyor ve onları görüyor. Yardım ediyor ve kelam veriyor. Cumhurbaşkanımız çok âlâ ve yapar” diye konuştu.