Enkaz altında birbirlerine sarılıp mevti beklediler

Kahramanmaraş merkezli iki büyük sarsıntıya Hatay’ın Antakya ilçesinde yakalanan 64 yaşındaki Şükran-İbrahim Akgül çiftini enkaz altından çocukları kurtardı. Birikimlerinin yanı sıra anılarının enkaz altında kalmasını gözyaşlarıyla anlatan Şükran Akgül, “Küçücük bir yerde çocuklarımızın güzel haberlerini duyalım diye, sabaha kadar birbirimize sarılıp öylece kaldık “dedi.

Hatay-Antakya Merkez Odabaşı Mahallesi Sultanevler Sitesi’nde ikamet eden ve merkez üssü Kahramanmaraş olan iki büyük zelzelede kaldıkları enkazın altından kızları ve damatları tarafından çıkarılan Akgül çifti, çocukları, damatları, gelinleri ve torunlarından oluşan 13 kişilik ailesiyle birlikte Manavgat Kumköy’deki bir otelde kalıyor.

Karı koca memur emeklisi olduklarını lisana getiren Şükran Akgül, “Pazarı, pazartesiye bağlayan gece saat 04.15 üzere eşim bana ‘uyan Şükran zelzele oluyor’ diye seslendi. Uyanıp lambayı yaktığımda sahiden sarsıntı olduğunu anladım. Eşim bana ‘olduğun yere çök’ dedi. Çöktüm. Eşimle karşılıklı ortalarında aralık bulunan çekyatlarda uyuyorduk. Sarsıntılarla çekyatlar bir ortaya geldi. Duvarlar ve eşyalar gürültüyle çöktü. Sabaha kadar birbirimize sarılıp öylece kaldık. Ölecek olursak da çocuklarımızın düzgün haberlerini duyalım diye. Saat 5 üzere damadımın ‘anne-baba’ diye sesini duymaya başladık. Biz sesi duyuyorduk fakat sesimizi duyuramıyorduk. Etraf aydınlanınca çocuklarımın bir bir gidip gelmeye başladığını fark ettik. Damatlarım ve kızlarımın yanı sıra polis memuru olan oğlum Yusuf da geldi. Çocuklarımın hepsinin kurtulduğunu fark edince rahatladım. Onlar için çok dua etmiştim” dedi.

“Uyuyamıyorum”

Saat 11-12 üzere çocukları tarafından enkaz altından çıkarıldıklarını anlatan Akgül, “Koltuğun içini oyaraktan sürünerek çıktık. Çıktıktan sonra cezaevi mescidine sığındık. 2 gece su yok, elektrik yok, telefonun şarjı yok orada kaldık. Telefonun enkazda koltuğun altında kaldı. Telefonun çaldığını ışığının yanıp sönmesinden anlıyorduk fakat alamıyorduk. Eşimin telefonu elime geçti. Onun ışığıyla olduğumuz yerden fotoğraflar çektik. Olduğumuz yer daima daralıyor, duvar üzerimize geliyordu. Cenin üzere kaldık. Damatlarım, oğlum, kızlarım bizi el birliğiyle kurtardılar. 2 gün sonra gidip yerle bir olan meskenimi görünce çok makûs oldum. Çocuklarımın meskenleri de içine girilemeyecek biçimde hasarlı. O günden beri bir türlü uyuyamıyorum. Eşim kanser hastası, damadımın birisi işsiz kaldı. Tüm anılarımız, çocuklarımın altınları vardı hepsi enkaz altında kaldı” diye gözyaşı döktü.

“Anılarımız kaldı”

Altınlarının, saatlerinin, telefonlarının enkaz altında kaldığını belirten Şükran Akgül “Her şey bir yana anılarımız enkaz altında kaldı. En çok da buna üzülüyorum” dedi.

“İlgilendiler”

Otelin en sıkıntı günlerinde kendilerine kapısını açtığını belirten Şükran Akgül, “Allah otel sahibinden ve çalışanlarından razı olsun. Manavgat halkı bizi sahiplendi. Allah hepsinden binlerce defa razı olsun. Eksiklerimizi gönderdiler. Her şeyimizle ilgilendiler. Şu an çok düzgünüz. Herkesten Allah razı olsun. Sarsıntının psikolojisini üzerimizden atamıyoruz ” diye konuştu.

“Fırsat olmadan bina üzerimize çöktü”

Kanser hastası olan İbrahim Akgül, o gece büyük bir gürültüye uyandığını ve hanımını uyandırdığını belirterek, “Kalk hanım kaçalım dedim. Kaçacak fırsatı bulamadan bina olduğu üzere üzerimize çöktü. Küçük bir üçgen bize yaradı. Hava aydınlanınca küçük bir ışık gördüm. Işığa hakikat telefonumu tuttum, bizi gördüler. Sonra koltuğun ardını oyduk, oradan bizi çekip çıkardılar” dedi.

“Cevap bekliyor”

Akciğer kanseri olduğunu ve tedavi gördüğünü söz eden İbrahim Akgül, “Beynimden ameliyat oldum. Şu an tedaviye gereksinimim yok. Hekimimin tayini çıktığı için doktora gereksinimim var. Mart ayının sonuna hakikat sinema çektirmem gerekiyor. Bu bahiste her yere bilgi verdim yanıt bekliyorum” sözlerini kullandı.

13 kişilik Akgül ailesi, Sarılar Mahallesi’nde 3+1 daire tuttuklarını, Hatay’daki eşyalarını getirdikten sonra otelden meskenlerine çıkacaklarını bildirdi.