Eskişehir’e gelen depremzedeler o anları gözyaşları ile anlattı

Kahramanmaraş merkezli Türkiye’yi sarsan sarsıntıların akabinde afet bölgesinden tahliye edilen vatandaşlar, otobüslerle Eskişehir’e geldi. Vatandaşlar, zelzelede yaşadıklarını gözyaşları içinde anlattı.

Merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki zelzele sonucunda 10 vilayette büyük yıkım yaşandı. Yıkılan binaların altında kalan vatandaşlar gruplarca kurtarılmaya çalışılırken, enkazdan ve büyük hasar alan meskenlerinden çıkan depremzedeler farklı vilayetlerdeki yakınlarının yanına ya da belirlenen noktalara sevk edilmeye başlandı. Kimi depremzedeler de Eskişehir’e gelmeye başladı. Çoklukla karayoluyla kente gelen depremzedelerin kimilerini yakınları, kimilerini da vazifeliler karşıladı. Eskişehir’e ayak basan vatandaşlar, his dolu anlar yaşadı. Zelzeleden kurtulan kimi çocukların sevinçleri ise görenleri duygulandırdı. Vazifeliler çocuklara şeker ikram etti. Can havliyle yanlarına aldıkları birkaç modül eşyayla zelzele bölgesini terk eden vatandaşlar, otobüslerle konaklayacakları noktalara geçti.

“Onun da canı var, yanıma aldım”

Mehmet ve İmral Kuşoğlu çifti, sarsıntının merkez üssü olan Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinden Eskişehir’e geldi. Meskeninde beslediği kuşuyla kendilerini dışarıya atan Kuşoğlu çifti, yaşadıkları kaygı dolu anları şöyle anlattı:

“Elbistan’dan geliyorum. Elbistan’ın etrafının neredeyse hepsi bu hale geldi. Daha bina altından çıkamayanlar, bakılmayan yerler çok. Duyduğuma nazaran dün Rusya’dan geldi bir grup. Girilmeyen çok konut var. Acımız çok büyük. Maraş’ın çabucak hemen 3’te 1’i yok oldu. Konuttan çabucak çıkamadık, panik halindeydik. Meskenin içinde dolaşırken çarpmışım kolumu. Meskenden de yalnızca kuşumu aldım. Öteki bir şey alamadım. O da candır, kurtarmak istedim. Gözüm zati öteki bir şey görmedi. Yiyecek falan düşünemedik.”

“Adıyaman büsbütün yıkıldı”

Depremin ağır tahribata neden olduğu kentlerden biri olan Adıyaman’dan gelen Ahmet Gültekin, geldiği kentin neredeyse büsbütün yıkıldığını kaydetti. Adıyaman’ın durumu hakkında bilgi veren Gültekin, “Ben 8’inci kattaydım. Benim dairem şu an kullanılmaz halde. Adıyaman felaket. Adıyaman şu an bitmiş durumda, kent kalmamış. Allah’tan eşim ve kızım kent dışındaydı. Bir kızımla beraberdik. Kızımla birlikte kaldığımız için çok şükür kaybımız yok. İlçemizde 8-10 bina yıkıldı lakin Adıyaman tam yıkıldı. Eskişehir’de kız kardeşim var. Hiçbir şey alamadım. Tek alabildiğim bu. Kronik kalp hastasıyım. Şeker ve tansiyon hastasıyım. Devletten kronik hastalara raporlu ilaçlarını bir daha alma hakkı istiyorum. Şu an imkanım vardı alabildim, 500 lira verdim. Her birinden birer paket aldım. Gidecek yerimiz yok, konutumuz yok. Mecburiyetten buraya kadar geldim. Sağ olsun turizm şirketleri bizimle ilgilendi. Allah razı olsun. Her şey Türk milleti için. Uykudaydık, uykudan kalktık. Yatıp kalktık. Allah’a sığınmaktan öteki dermanımız yoktu” dedi.

“Can pazarı yaşanıyor”

Malatya’dan eşi Medine Aydın ile gelen Emin Aydın, sarsıntı sonrasında kentte can pazarı yaşandığını söyleyerek, “Herkes can pazarı yaşıyor. Meyyit sayısı çok. Hala göçük altında kalanlar var, çıkarılmayanlar var. Ulaşılamayan göçükler var. Sıra sıra valilik müsaadesiyle bırakılıyor. Tehlikeli olan göçükler çok fazla var. Kurtarıcıların da can güvenliği değerli. Herkes kendi sıkıntısına düştü. Yalnızca üzerimizdekiler var, öbür bir şeyimiz yok. Yalnızca üstümüzdekileri aldık ve çıktık. Sarsıntı anını anlatamıyorum, yaşamak gerekiyor. Bir şey yapamıyorsun, kaçamıyorsun, bir yere gidemiyorsun. Ben kapının altında durdum. Eşim sağ elimde, kızım sol elimde durdu. Lakin hareket edemiyoruz. Sarsıntı 90 saniye kadar sürdü. Sarsıntı biter bitmez dışarı çıktık” diye konuştu.