İzmirli depremzedelerden kefenli “emsal artışı kararı” reaksiyonu

İzmir 5. Yönetim Mahkemesinin emsal artışında kamu faydası olmadığına hükmederek yürütmeyi durdurma kararı vermesi üzerine kefen ve çadırla açıklama yapan İzmir Depremzedeleri Derneği (İZDEDA) üyeleri, karara reaksiyon gösterdi.

30 Ekim 2020’deki zelzelenin akabinde İzmirli depremzedelerin tekrar konutlarına kavuşabilmeleri için gündeme gelen ve yalnızca Bayraklı ilçesinde geçerli olan emsal artışı kararı, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) tarafından yargıya taşınmıştı. 5. Yönetim Mahkemesi, emsal artışı için yürütmeyi durdurma kararı vermişti. İzmirli depremzedeler, 5. Yönetim Mahkemesinin emsal artışı için verdiği yürütmeyi durdurma kararını kefen ve çadırla protesto etti.

İZDEDA Lideri Haydar Özkan, “Mahkemenin almış olduğu yürütmeyi durdurma kararı haberi bizleri yıktı, yolumuzu kapattı, umut ışığımızı söndürdü. Meğer ki emsal artışı ve kredi faizlerinin çok olmasa da aşağı çekilmesiyle belediyelerimiz iştirakiyle kurulan Halk Konut kooperatiflerimiz bir taraftan, müteahhitler bir taraftan, Bakanlığımız tarafından gönderilen Emlak Konut bir taraftan inşaatların yapılmaya başlaması bizim için yeni bir başlangıçtı. Artık tekrar 28 ay öncesine döndük. Biz emsal artışını isterken daima dedik ki ’Rantçı değiliz, depremzedeyiz, mağduruz, ekonomik gücümüz yok’. Günümüz koşullarında 110 metrekarelik bir daire 1 milyon 600 bin TL’ye inşa edilirken, emsal artışı ile birlikte bu bedel 600 bin TL’ye düşmektedir. Buradan hareketle emsal artışı isteğimiz olmuş ve belediyemiz tarafından olumlu karşılanmıştır. Ama TMMOB’un itirazı ve süreci mahkemeye taşıması ile bizim için belirsizlik başlamıştır” dedi.

TMMOB’un savunmasına tepki

TMMOB’un bu mevzu hakkındaki savunmasının farklı olduğunu söyleyen Özkan, şöyle konuştu:

“Diyorlar ki ’Nüfus yoğunluğu olur. kent kaldıramaz’. Bayraklı üzere nizamlı yeşil alanları ve okullarıyla bu kent kaldıramazsa, TMMOB’un 17 katlı binasının yanında benim 7 katlı binam yoğunluk yapıyorsa ne diyeyim bilemedim. Diyorlar ki ’Evleriniz devlet tarafından yapılsın’. Biz bunu bilemeyecek kadar bilgisiz miyiz? 6 Şubat’ta zelzele olan 11 vilayet afet bölgesi ilan edildi. Buna karşın konutların inşasında yüzde 60 devlet, yüzde 40 depremzede karşılayacak formunda açıklama yapıldı. Diyorlar ki ’Yüksek kat öldürür’. Benim meskenim 7 katlı, yıkıldı. Yan binam 7 katlı, yıkılmadı. Yüksek katsa son sarsıntıda gördük ki, yeni yapılan ya da eski yapılan değil, çok katlı ya da az katlı değil vicdansızların yaptığı binalar yıkıldı. İlim ve fenne nazaran yapılan binalar ayakta. Onların savına nazaran Japonya’daki yüksek katlar, Amerika’daki yüksek katlar her an yıkılmalı. Zira orası da sarsıntı bölgesi.”

“Bizim yapacağımız bir nevi kentsel dönüşüm”

“Bizim yapacağımız bir nevi kentsel dönüşüm” diyen Özkan, “Bizim yapacağımız ayrıntılı taban etüdü, fore kazığı, jetgrou, radya temeli, zarurî bodrum katı, son teknoloji ile büyük bir dönüşüm kıssasıdır. Bu kıssada yer almak isteyenler yanımızda olanlardır. TMMOB bu fırsatı tepmiş ve kamudan ve halktan ne kadar uzak olduğunu göstermiştir. Çünkü bize gösterdikleri ihtimamı, itinası birebir bölgede yapılan 48 katlı binalara göstermemişlerdir ve onlar gözümüzün içine baka baka yükselmeye devam etmekte, satışlar yapmakta, insanları oturtmaya başlatmışlardır. Kendilerini vicdana davet ediyorum. Tahliliniz ne? Bugüne kadar neye tahlil ürettiniz? Bize tahlille gelin, başımızın üstüne gelin. Ütopik fikirler, popülist telaffuzlar ile gelmeyin. Biz sizlerle masaya oturmaya her türlü fikre, görüş alışverişine, kaygılarımızı birinci ağızdan anlatmaya ve ortak tahlil yolu bulmaya hazırız” dedi.

Özkan, depremzedelerin taleplerini de şöyle sıraladı:

“Ağır hasarlılara yaptığı üzere orta ve az hasarlılarımıza da gerekirse fiyatı mukabilinde konutlarını yapmalı. Ağır hasarlı depremzede kiracılarımızı da tahlil üretip kira sıkıntısından kurtarmalı. Rezerv alan bölgesine şu anda 3 bin 600 konut yapılmıştır, daha evvel söylendiği üzere 8 bin 500 konut üretimi tamamlanmalıdır. Orta hasarlılarımıza rezerv alan bölgesinden kelam verildiği üzere konutları verilmeli, bölgeye İzmir depremzedesi hariç kimse sokulmamalıdır. Afet bölgesinde olduğu üzere meskenler yapılana kadar 5 bin TL kira dayanağı sağlanmalı. O yer kavramıyla mağdur olan vatandaşlarımızın problemlerinin tahlili için TBMM’de tahlil üretilmelidir. Bizlere sıfır faizli 2 yıl ödemesiz, 20 yıl ödemeli sarsıntı dayanak kredisi tanımlanmalı, kentsel dönüşüm kredisi sarmalından çıkartılmalıdır.”