Mersin’e özel statü talebi

Mersin’de 47 kurum ve kuruluş tarafından yapılan ortak açıklamada, sarsıntılar sonrası kente gelen plansız lakin mecburî göç dalgasının tesiriyle altyapı, barınma ve ulaşım başta olmak üzere pek çok alanda kentin imkanlarının üzerine çıkılmasından ötürü özel statü talebinde bulunuldu.

47 kurum ve kuruluş ismine yapılan ortak açıklamada, 6 Şubat tarihinde gerçekleşen sarsıntılar ve artçı sarsıntıların yaklaşık 13,5 milyon vatandaşın yaşadığı 11 vilayette çok büyük yıkıma neden olduğu ve 42 binin üzerinde vatandaşın hayatını kaybettiği hatırlatıldı.

Konumu gereği sarsıntı bölgesine en yakın, inançlı kentlerden olan ve büyük afetin sarstığı vilayetlerde yaşayan vatandaşlarla akrabalık ilgilerinin ağır olduğu Mersin’in, yaklaşık 400 bin depremzedeye kapılarını birinci günden itibaren açtığı kaydedilen açıklamada, “Afet sonrası Mersin’e gelen plansız lakin mecburî göç dalgasının tesiriyle altyapı, barınma ve ulaşım başta olmak üzere pek çok alanda kentin imkanlarının üzerine çıkılmasından ötürü, göç dalgası bir ’sosyal afet’ haline dönüşmüştür. Kentimizin içinde bulunduğu mevcut durum değerlendirildiğinde, depremzede vatandaşlarımızın göçüyle ortaya çıkan gereksinimlerin sağlıklı ve sürdürülebilir bir biçimde karşılanabilmesi ve kentin daha dirençli hale gelmesi için vilayetimizin dinamikleri olarak davette bulunuyoruz” denildi.

Mersin’e özel statü talebi

Mersin’e özel bir dayanak ve statü talebinde bulunulan açıklamada, şu sözlere yer verildi:

“2022 yılı vilayet nüfusu 1 milyon 916 bin olan Mersin ve kentimizde yaşayan ve nüfus sayımına dahil olmayan yabancı asıllı 400 bin yabancıya ek olarak, yaklaşık 400 bin depremzedeye de mesken sahipliği yapmaya başlamıştır. İki hafta üzere kısa bir mühlet içinde, Mersin’in nüfusu yüzde 40’e yakın bir oranda artmıştır. Bu hakikaten hareketle; merkezi bütçeden Mersin’e nüfusu ile orantılı olarak aktarılması gereken tüm kaynaklar, bu oranda artırılmalı ve ivedilikle kullanıma açılmalıdır. Toplanan ve devletimizce verilecek olan zelzele yardımlarının etkilenen vilayetlere dağıtılmasında, Mersin’in yüz binlerce depremzedeye konut sahipliği yaptığı göz önüne alınmalıdır. Ani ve yüksek oranlı nüfus hareketi, vilayetimizde sıhhat, eğitim, asayiş, toplumsal hizmetler ve altyapı çalışmaları üzere kamu hizmetlerine duyulan muhtaçlığı artmıştır. Bu muhtaçlığı karşılayabilmek için bu hizmetlerin ölçüsünü ve bunları yerine getirecek işçi sayısını süratle artırmalıyız. Depremzede vatandaşlarımızın istihdam edilmelerini teşvik etmek üzere, yalnızca depremzedelere yönelik istihdam teşvik programları başlatılmalıdır. Yatırım Teşvik Sistemi’nde 3. bölgede yer alan Mersin’in, mevcut fevkalâde şartlar göz önüne alınarak 5. bölgeye alınması sağlanmalıdır.”

Kent için hayata geçirilmesi ehemmiyet arz eden projelerin de acilen tamamlanması gerektiğini vurgulanan açıklamada, “İçme ve kullanma suyu gereksinimini giderecek Pamukluk Barajı’nın isale çizgisi ve arıtma tesisleri, Çukurova Bölgesel Havaalanının hizmete açılması,

istihdam meselesini çözecek OSB ve küçük sanayi sitelerinin altyapılarının tamamlanması ve genişletilmesi için imkanlar sağlanması, konut açığının giderilmesi için toplu konut ve altyapı yatırımlarına dayanak sağlanması gerektiğine inanıyoruz. Ayrıyeten, vilayetimizin ekonomik gelişimine kıymetli katkılar vereceğine inandığımız devam eden ve planlanan projelerin hayata geçirilmesinde yarar görüyoruz. Bunlar ilan edilmiş turizm bölgelerinin yatırıma dönüştürülmesi, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Programı’na da alınmış olan Mersin metrosunun hayata geçirilebilmesi için ilgili tüm prosedürlerin tamamlanması, Çeşmeli-Taşucu Otoyolu projesinin tamamlanması, Mersin-Antalya yolunun tamamlanması, Mersin-Gaziantep Süratli Tren Hattı’nın yapılması ve Mersin Ana Konteyner Limanı’nın yapılması” tabirlerine yer verildi.