Oturduğu konutu depremzedelere açtı, oğlunun yanına taşındı

Mersin’de yaşayan Saadet Öğütçü, örnek bir davranış sergileyerek herkesin takdirini topladı. Kahramanmaraş sarsıntılarının akabinde afetzedelerin ağır olarak geldiği Mersin’de birçok konut sahibi fahiş kira artışı yaparken, kendi oturduğu meskeni eşyalarıyla birlikte depremzedelerin hizmetine sunan Öğütçü, oğlunun yanına taşındı. Öğütçü, “Ev sahipleri biraz merhamete, vicdana gelin. Bana onların bir duaları yeter” dedi.

Kahramanmaraş merkezli 2 büyük sarsıntı 11 vilayette büyük yıkımlara yol açarken, on binlerce insan hayatını kaybetti. Zelzelelerin akabinde çok sayıda afetzede etraf vilayetlere taşınırken, Mersin’e de 300 bine yakın vatandaş geldi. Mersin’e gelen depremzedelerin bir kısmı valilik koordinesinde oluşturulan merkezlere yerleştirilirken, kimileri bulabildikleri konutlarda kalmaya başladı. Bu süreçte fırsatçı kimi mesken sahipleri ise konut kiralarına fahiş artırımlar yaparak ikiye, üçe katladı. Mersin’de yaşayan Saadet Öğütçü de örnek bir davranışa imza atarak, herkesin takdirini topladı. Kirada oturduğu konutu eşyalarıyla birlikte depremzedelere açan Öğütçü, oğlunun yanına taşındı.

“Bana onların duaları yeter”

Sık sık depremzede ailelerin yanına giden ve durumlarını soran Saadet Öğütçü, muhtaçlıklarını elinden geldiğince karşılamaya çalışıyor. Yaptığı bu örnek davranışla ilgili İHA muhabirine konuşan Öğütçü, “Biz zelzelesi tahminen çok şiddetli yaşamadık lakin televizyondan izleyince oradaki insanların ne güç anlar yaşadıklarını gördük” dedi.

Birçok binanın zelzelede yıkıldığını kaydeden Öğütçü, “Bunu yapanlar keselerini doldurdu lakin o enkaz altında kalan çocuklar, anneler, babalar hayatını kaybetti. Bu kadar acıya karşın bunu fırsat bilen bizim birtakım kıymetsiz insanlarımız oldu. Meskenleri boş olduğu halde kiraya vermek istemediler. Vermek isteyenler yüksek paralar istediler. Bu dünyada yalnızca keseni doldurmak değil, biraz da öbür dünya için çalışacaksın. O bölgelerde konutu yıkılan bu insanlardan bu kadar yüksek para istenir mi? Bu kadar vicdansızlık olmaz. Konut sahipleri biraz merhamete gelin, biraz vicdana gelin. Konutuma aldığım depremzedeler günde 5-6 defa ’Allah senden razı olsun’ diyorlar. Bana işte onların bir duaları kâfi. Varsın konutum olmasın, diğer yerlerde kalayım. Bu türlü durumlarda mağdur insanlara yardım etmek hem insani hem de vatandaşlık vazifemiz diye düşünüyorum” tabirlerini kullandı.

“Annem hiç ikiletmedi”

Oğlu Hakan Tartancı ise sarsıntıların birinci olduğu günden itibaren Mersin’e gelen bütün depremzedelere yardım etmek için ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını söyledi. Kentte gezdiklerinde depremzedeleri araçlarında yatarken gördüklerini söyleyen Tartancı, “Gücümüz nispetinde bu insanları bir yerlere yerleştirmeye çalışıyoruz. Annem de burada tek başına yaşıyordu. Ben de anneme rica ettim ‘gel seni biz yanımıza alalım, konutumuzu bir depremzedeye açalım’ dedim. Annem de hiç ikiletmedi, ’tabi oğlum, ne demek, ben de birebir şeyi düşünüyordum’ dedi. Biz annemizi alıp meskenden çıktığımızda birinci karışımıza çıkan depremzede aileye yerimiz var, kalır mısın diye sorduk. Onlar düşünüp, size dönelim diye karşılık verdiler. Bir müddet sonra beni telefonla arayıp ’ne fiyat istiyorsunuz’ diye bana sordular. Ben de bunun karşısında çok şaşırdım. Bana, ’sizden evvel biriyle görüştük, Mersin’de 3+1 meskene 30 bin lira fiyat istediler, ben size fakat şu kadar verebilirim’ diye söyledi. Ben çok makûs oldum, bir Mersinli olarak utandım. ’Biz hiçbir şey talep etmiyoruz, yalnızca gelin büyük bir afetten çıktınız istediğiniz kadar kalabilirsiniz, elimizden ne geliyorsa yapalım’ dedim. Onlar da geldiler, konutumuza yerleştiler. Bir mühlet onlar kaldıktan sonra diğer bir aile geldi. Artık onları konuk ediyoruz. Burada istedikleri kadar kalabilirler. Gücümüz yettiğince dayanak vermeye de devam edeceğiz” diye konuştu.

“Sağ olsun teyzemiz bütün eşyalarıyla meskenini bize açtı”

Kahramanmaraş’tan Mersin’e gelen depremzede Hasan Demir, konut birinci sallanmaya başladığında çabucak kalktıklarını söyledi. Kendilerini toparlamaya çalışırken 2-3 kez yere düştüklerini belirten Demir, “Eşim, çocuklarım bir ortaya geldik ve yere kapandık. Orada artık yapacağımız tek şey dua etmekti ve bunu yaptık. Zelzele hafifleyince çıktık lakin o süreçte çok zorluk yaşadık. Birinci olarak arabada beklemeye başlamıştık. Daha sonra kent merkezine gittiğimizde şükrettik. Zira bizim kaldığımız yerde 15-20 bina yıkılırken, merkezde bütün binaların yıkıldığını gördük. Onları görünce esasen gözlerimizden yaşlar geldi. 2-3 gün arabada yattık. Çocuklarımız olduğu için bir tertibe girmemiz gerekiyordu. O yüzden evvel Ankara’daki, daha sonra Eskişehir’deki akrabaların yanına gittik. Bir mühlet oralarda kaldıktan sonra burada bu türlü bir imkan olduğunu öğrendik. Allah razı olsun. Bizden öncede hanımın dayıları burada kalıyordu ve hiçbir fiyat almadılar. Bu türlü hassas vatandaşlarımızın daha fazla çoğalması lazım. Benim başıma gelmedi fakat fırsatçılar daha fazla. Sağ olsunlar teyzemiz bütün eşyalarıyla konutunu bize açtı. Herkesin şunu bilmesi gerekiyor. Bugün bize olan tahminen de yarın onların başına gelecek. Biraz empati yaparak bizim üzere depremzede vatandaşlara yardımcı olunması gerekir. İnşallah bu türlü hassas vatandaşlar artar” biçiminde konuştu.