Sarsıntının akabinde çocuklarda bu belirtilere dikkat

İzmit Belediyesi psikologları, sarsıntının çocuklar üzerinde bırakabileceği travmatik tesirleri azaltmak ismine anne ve babalara değerli ihtarlarda bulundu. Psikolog Göksu Aymergen, “Şu anda çok reaksiyon göstermeyebilirler. Bu, olaydan etkilenmedikleri manasına gelmiyor. Daha sonrasında olayla ilgili öfke krizleri, ağlama nöbetleri, konuta girmekte zorlanma, ebeveynden ayrılamama üzere sorunlar ortaya çıkabilir. Bu semptomların ortaya çıkmasının sebebi güvensizlik duygusudur” dedi.

İzmit Belediyesi psikologları toplumsal medya, televizyonlar ve etraf aracılığıyla sarsıntı gerçeğiyle tanışan çocuklara yönelik ruhsal takviyenin ehemmiyetini vurguladı. Zelzelenin çocuklar üzerinde oluşturabileceği travmatik tesirleri azaltmak ismine anne ve babaların süreci nasıl yöneteceklerini anlatan psikologlar, çocukların duygusal reaksiyonlar vermesinin olağan olduğunun altını çizdi.

“Legolarla ya da jenga taşlarıyla sarsıntı anlatılabilir”

Çocukların soyut düşünmeyi bilmedikleri için zelzelenin büyük oranda somut olarak anlatılması gerektiğini belirten Psikolog Kerim Alp İlter, “Örneğin legolarla ya da jenga taşlarıyla zelzele anlatılabilir. Yer altındaki kayaçların hareket ettiği ve bunun yer üstüne sarsıntı olarak geldiği anlatılabilir. Ayrıyeten anne babalar her vakit çocuklarının yanında olduklarını, onları muhafazaya çalışacaklarını söyleyebilirler. Bu da çocukları rahatlatacaktır. Çocuklar genelde anne babaya bakarlar. Bu yüzden anne ve babaların dert düzeyi çok değerli. Şayet anne baba sakinse genelde çocuklar da sakin olacaklardır. Çocuklar oyunlarında zelzeleden ötürü yaralanma, vefat üzere gerçekleri gösterebilirler. Bu noktada anne babalar sakince çocuklarının his ve kanılarını dinlemeye çalışsınlar. Ayrıyeten oyunlara çok fazla müdahale etmesinler. Şayet oyunlar çok uzayacak olursa oyunlarını daha uygun bitirecek formda kurgulayabilirler. Birinci 30 gün içinde çocukların da yetişkinlerin de duygusal reaksiyonlar vermeleri olağan. 30 günün sonunda bu reaksiyonlar artarak devam ediyorsa kesinlikle bir uzmandan yardım alınmalıdır” dedi.

“Olayların konuşulması, çocukla birebir temas halinde olmak önemli”

Deprem gerçeğinin çocuklar ile konuşulması gerektiğinin altını çizen Psikolog Göksu Aymergen ise “Birincil olarak sarsıntı bölgesinde yaşamasalar da toplumsal medyadan, televizyonlardan yahut ebeveynlerinin konuşmalarından olaylara maruz kalıyorlar. Şu anda çok reaksiyon göstermeyebilirler. Bu, olaydan etkilenmedikleri manasına gelmiyor. Daha sonrasında olayla ilgili öfke krizleri, ağlama nöbetleri, konuta girmekte zorlanma, ebeveynden ayrılamama üzere sorunlar ortaya çıkabilir. Bu semptomların ortaya çıkmasının sebebi güvensizlik duygusudur. Bu duyguyu yenebilmesi için bu olayların konuşulması, çocukla birebir temas halinde olmak değerli. Olayları detaylı bir halde anlatmak yerine hislerden bahsedilebilir. Bu yaşadığı hislerin olağan olduğu çocuğa anlatılmalı. Baş etmesi için çocukla fotoğraf yapılabilir. Korkulacak bir şey olmadığı söylemek yerine onu anladığını belirtmek gerekir. Bu süreçte çocuğa itimat hissini aşılamak kaide. Çocuğa süreci anlatırken yaşa nazaran kolay ve temel seviyeye anlatmak değerli. Umarım en hasarsız ve sağlıklı formda bu süreci atlatırız” diye konuştu.