Sarsıntının en acı yüzünü ağlayarak anlattı: “Çöpten çıkarılan ekmeği bile paylaştığımız oldu”

Adıyaman’da sarsıntıya yakalanan Aras ailesi, Kocaeli’deki KYK yurduna yerleşti. Afet bölgesinde geçirdikleri güç anları gözyaşlarıyla anlatan depremzede, “Çöpten ekmek çıkarıp çocuklara yedirdiğimizi hatırlıyorum. Çöpten çıkarılan ekmeği bile paylaştığımız oldu. Dışarısı hakikaten çok soğuktu. Hala sallanıyorum, yatakta bile sallanıyorum” dedi.

Merkez üssü Kahramanmaraş olup, 11 ili etkileyen 7,7 ve 7,6’lık iki zelzelenin akabinde Aras ailesi, Kocaeli’deki Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurduna yerleşti. Adıyaman’da 3 katlı apartmanın 3. katında zelzeleye yakalanan ve kaygı dolu anlar yaşayan aile, vestiyerin kapıya dayanmasıyla çabucak dışarı çıkamadı. Aras ailesi, molozları temizledikten sonra dışarı çıkabildi. Zelzeleden sonra epilepsi atağı geçiren Belma Sultan Aras düştü ve belinde kırık oluştu.

“Sevdiklerim içeride olduğu için ben dışarı çıkamadım”

Depreme uykuda yakalandıklarını söyleyen Belma Sultan Aras, “Deprem olduğunda birden yataktan fırladım. Eşim, 9 yaşındaki kızım ve annemle birlikteydim. Annem duvara vurmaya başladığında biz ses bile veremedik zira donakalmıştık. Sarsıntı o kadar şiddetliydi ki alttan alttan vuruyordu. Kapının ortasında adım bile atamadık. Bir buçuk dakika boyunca sallandık. Duvarlar çatır çatır çatlıyordu. Kapıyı açtık, dışarıdaki vestiyer kapıya dayanmıştı. Tekrar o kapıyı açmaya çalıştık. Allah’tan yanımızda telefonlar vardı, ışıklarıyla molozları temizledik. Annemin bastonsuz yürüyemeyen, sırf abdeste gidebilecek ayakları var. Kızımla birlikte molozları temizleye temizleye indik. Merdivenden inerken komşumun salonunun ortada olduğunu gördüm. Duvarları daima yıkılmış. Allah’tan merdivenler sağlam duruyordu. Sevdiklerim içeride olduğu için ben dışarı çıkamadım. Onlara kapıyı açıp ‘Lütfen çıkın, bekliyorum sizi, haydi’ diyordum. Zorla çıkardık. Annemi komşunun otomobiline koyduk” kelamlarını kullandı.

“Çöpten çıkarılan ekmeği bile paylaştığımız oldu”

Yaşadıkları sıkıntı anları anlatan Aras, ateş yakarak ısındıklarını ve yiyecek bulamadıkları için çöpten çıkarılan ekmeği yediklerini söyledi. Epilepsi atağı geçirdiğini ve düşmenin tesiriyle belinin de kırıldığına değinen Belma Sultan Aras, “Günleri bile hatırlamıyorum, 4-5 gün sokakta ateş yakarak oturduk. Tenekelerin içinde ateşler ve taş fırınlar etrafımızda olduğu için odunlar yığılıydı. Bir yandan yağmur ve soğuk bir hava vardı. Bir yandan ateşi bir sacın içine aktarıyoruz, o ateş 10 dakika sürmüyor, çabucak küle dönüyor. Beşerler büyük marketleri yağmalamaya başladılar. Ben markete gittim zira annem rahatsız. Yalnızca çocuk bezi ve tuvalet kağıdı aldım. Yiyecek bir şey yoktu. Çöpten ekmek çıkarıp çocuklara yedirdiğimizi hatırlıyorum. Çöpten çıkarılan ekmeği bile paylaştığımız oldu. Dışarısı hakikaten çok soğuktu. Hala sallanıyorum, yatakta bile sallanıyorum. Çıktıktan sonra epilepsi atağı geçirmişim. Birinde dizlerimin üstüne düşmüşüm. Dizlerim zati kireç ve menisküs ameliyatlı. İkinci düşüşümde belimi nasıl kırdığımı hatırlamıyorum. Buraya geldiğimizde insanlarımızdan, Müslüman kardeşlerimizden Allah razı olsun. Hepsi seferber oldular. Bizi hastaneye götürdüler, MR’lar çektiler. Belimin kırık olduğunu tespit ettiler. Hekim arkadaşlarımız hiç bizi otomobilden indirmeden ilaçlarımızı temin ettiler. Çok zordu, kimsenin başına bu türlü bir afet, bu türlü bir felaket gelmesin. Biz yaşadık, Allah kimseye yaşatmasın” halinde konuştu.

“Tüm hayallerimi, umutlarımı hepsini konutumun içine gömdüm ve çıktım”

Ne yapacaklarını şimdi bilmediklerini belirten Aras, “Bundan sonra ne yapacağımızı hiç bilmiyorum. Çıkmışız bir alamete, ne olacağımızı bilmiyorum. Konut yok, iş yok, iş yerlerimizi, konutumuzu her şeyimizi kaybettik. Onun ötesinde hayallerimizi kaybettik. Ölmeden evvel onları mezara gömdük. Sonra herhalde kefene gireceğiz. Biz evvel onları kefenledik. Tüm hayallerimi, umutlarımı hepsini konutumun içinde gömdüm ve çıktım. Yalnızca Kur’an’ımı alıp çıktım. O da yatağımın başında olduğu için” diye konuştu.

“Ayakkabılarımı giymeden merdivenden indim”

Belma Sultan Aras’ın 4. sınıf öğrencisi 9 yaşındaki kızı Nilhan Parıltı Aras, “Çok korktum. Anneannemin değneklerini bulamadığım için anneannem değneksiz merdivenden indi. Ayakkabılarımı giymeden merdivenden indim. Dışarıda ayakkabılarımı giydim lakin çok korkuyordum. Sonra anneannemi otomobile bindirdiler lakin ben girmek istemiyordum. Zira her an otomobilin içinde zelzele olacak diye korkuyordum” tabirlerini kullandı.

“Babamdan arsa kalmıştı, 10 daireden 1’i bile kalmadı”

Oruç tutacağı için sahura kalkan ve zelzeleye sahur yaparken yakalanan Fahriye Aras ise, “Gece sahur yapmak için kalktım. Pazartesi günü oruç tutacaktım. Bir bardak su içip bir mandalina soyup yedim. Bir baktım sallanma oldu. Sallanma olunca da duvara vurmaya başladım. Çocuklara, ‘Kalkın, uyanın’ dedim. Elim, duvarın içine girdi. Sonra Allah damadımdan razı olsun, ‘Anne indireyim sizi. Siz kurtulun ben içeride kalayım, bir şey olmaz’ dedi. Molozları kapının önünden temizledi. ‘Anne ayağını oraya bas, buraya bas’ diyerek 3 katlı binadan beni güç indirdi. Kurtulduğumuza şükür. Babamdan arsa kalmıştı, 10 daireden 1 daire bile kalmadı. Gitsin, biz kurtulduk ya Allah’ımıza bin şükürler olsun. Buranın halkından da Allah bin kat razı olsun. Bizimle çok ilgileniyorlar. Yemeğimizi, giysimizi, her şeyimizi temin ediyorlar. Hastalıklarımızla bile ilgileniyorlar. Allah memleketimize de halkımıza da zeval vermesin, ziyan ziyan vermesin. Bizim çektiğimiz acıları onlar çekmesin inşallah” sözlerine yer verdi.