Uzmanlardan depremzede çocuklar için kritik ihtar

Sarsıntıların bilhassa çocuklar olmak üzere birçok insanın psikolojisini etkilediğine dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Dr. Hüseyin Şehit Burhan, “Bu felaketi atlatmamız için günlük hayatımıza devam etmemiz kıymetli. Velilerine düşen zelzele bölgesinden nakledilen çocuklara sınıf arkadaşlığı yapacak öğrencilerimiz varsa onları bilgilendirmek, bilinçlendirmek. Öğrencilere kaybettiği ve ya yaralanan yakınları varsa bunlarla ilgili çok sorular sorulması, bu felaketi tahminen bir sefer daha yaşamalarına sebep oluyor üzere olabilir. Bu travmayı daima hatırlatıcı, şeylerden biraz daha uzak durması, hem öğrencilerin hem de öğretmenlerin değerli üzere duruyor” dedi.

Kahramanmaraş merkezli yaşanan 2 büyük sarsıntı ile sonrasında devam eden çok sayıda artçının bilhassa çocuklar olmak üzere insanların psikolojilerini etkilediğini söz eden uzmanlar uyarıyor. Pazartesi günü Hatay’da yaşanan 6.4 ve 5.8’lik zelzeleler de bölgede dehşete neden olurken Başakşehir Çam ve Sakura Kent Hastanesi Ruh Sıhhati ve Hastalıkları Hastanesi’nden Psikiyatri Uzmanı Dr. Hüseyin Şehit Burhan sürece ait bilgi verdi. Dr. Burhan, sarsıntılar nedeniyle eğitime orta verilmesinin akabinde çocukların yine okul hayatına başladığında zorluk çekmemesi için velilere kıymetli ihtarlarda bulundu. Dr. Burhan, bölgeden farklı vilayetlere nakledilen çocuklar için, yaşananları hatırlatıcı durumların sıklıkla yaşanmasının çocukları olumsuz etkileyebileceğini de ekledi.

“Velilerine düşen şeylerden birisi; çocukları bilgilendirmek”

Depremzedelere yönelik gerçekleştirilen çalışmalara ait bilgi veren Başakşehir Çam ve Sakura Kent Hastanesi Ruh Sıhhati ve Hastalıkları Hastanesi’nden Psikiyatri Uzmanı Dr. Hüseyin Şehit Burhan, “Rutinde büyük bir serviste hem ayaktan gelen psikiyatri hastalarına, yatan hastalara hizmet vermekteydik, aksamadan devam ediyor. Bu devirde afet polikliniği gereksinimi ortaya çıktı. Zelzele ve afet polikliniğini açtık, 2 haftadır, hastalara randevusuz hizmet veriyor. Şayet yatarak tedavi olması gereken şahıslar olursa da onların yatışını yaparak tedavisini devam ettiriyoruz. Yeniden afet bölgesinde kullanılamaz hale gelen hastanelerden ötürü hizmetlerimizi arttırdık. Daha fazla şahsa ayaktan ve yatarak tedavi hizmeti vermeye çalışıyoruz. Burası, Türkiye’nin en büyük yataklı kliniklerinden birisi. Sarsıntı bölgesinden de hasta kabul etmeye ve tedavilerini sürdürmeye devam ediyoruz. 10 tane poliklinikte hizmet veriyoruz. Afet polikliniğimiz tek poliklinik olarak, iki farklı tabibimiz tarafından yapılıyor. Günlük 40 ila 50 ortasında hastaya hizmet veriyoruz. 128 tane de yatağımız var. Çocuk psikiyatrist arkadaşlar zelzeleden etkilenen yahut yakınlarını zelzelede kaybeden, sarsıntı bölgesinden gelen çocuklara şu an hizmet veriyorlar. Gerekli durumlarda ruhsal dayanak, terapi yahut ilaçla tedavileri yapılıyor. Bu periyotta hem yetişkinler hem çocuklar için değerli şeylerden birisi; günlük rutinlerin bozulmaması. Bu noktada da çocukların günlük hayatında okullar büyük bir yer tutuyor. Okullar birkaç açıdan yararlı olabilir. Birincisi rutinlerin bozulmaması, eğitimin devam etmesi çocuklar için kıymetli. İkincisi de hem erişkinler hem de çocuklar için toplumsallaşma, hislerini paylaşması, akranlarla birlikte vakit geçirilmesi bir manada kaygıların paylaşılması gerekli. Bu süreçte güzelleştirici oluyor. Çocukların için de en büyük toplumsallaşma alanı olağan ki okullar oluyor. Burada dikkat edilmesi gereken şeylerden birisi; tahminen bize yetişkinlere ya da öğrencilerin velilerine düşen şeylerden birisi şu olabilir; zelzele bölgesinden nakledilen çocuklara sınıf arkadaşlığı yapacak öğrencilerimiz varsa onları bu mevzuda bilgilendirmek, bilinçlendirmek. Çocuklar bilmiyor olabilir, yetişkinler olarak biz birtakım yönlendirmeleri, tavsiyeleri yapmamız lazım” sözlerini kullandı.

“Aşırı sorular sorulması öğrencilerin bu felaketi bir defa daha yaşamasına sebep oluyor”

Depremzede çocuklara yönelik yaklaşımların kıymetli olduğuna vurgu yapan Dr. Burhan, “Deprem bölgesinde nakledilen öğrencilere çok, sarsıntıyla ilgili sorular sorma, kaybettiği yakınları varsa yaralanan yakınları varsa bunlarla ilgili çok sorular, nakledilen öğrencilerin bu felaketi tahminen bir defa daha yaşamasına sebep oluyor üzere olabilir. Bu açıdan da günlük rutine devam edilmesi, derslerin devam etmesi, oyunların oynanması gerekli durumlarda ruhsal görüşmelerin yapılması değerli lakin bu travmayı daima hatırlatıcı, şeylerden biraz daha uzak durması, hem öğrencilerin hem de öğretmenlerin değerli üzere duruyor. Psikiyatrik hastalıklar daha çok aslında olağan durumlarda olağandışı yansılar vermek. Lakin bu kadar büyük bir felakette, olağandışı bir durumda verdiğimiz yansıları aslında çok da yargılamamamız gerekiyor. Hem kendi reaksiyonlarımızı hem de öbür insanlarının verdiği yansıları çok yargılamaması gerekiyor. Bu devirde insanların üzülmesi, kaygılanması, hatta öfkelenmesi çok doğal. İnsanların hislerinin dışa vurulmasına müsaade verilmesi lazım. İnsanların birbiriyle konuşması, yaşadıklarını anlatması lazım. Yalnızca anlatmak, konuşmak, dinlemek dahi güzelleştirici oluyor. Hatta en kıymetli düzgünleştirici şeylerden birisi bu, ikincisi de günlük hayata rutine devam etmemiz, öğrencilerin okula gitmesi çalışanların iş yerine dönüp bir şeyler yapmaya başlaması ve üretmesi. Bu büyük felaketle bir arada ıstırap, öfke yahut korkuyla birlikte neden bu türlü oldu diye kendilerine sormaya başlıyorlar. Vakit zaman kendilerini vakit zaman da etraftaki öteki insanları suçluyor olabilirler. Bu da çok doğal bir insan yansısı lakin kendimizi yahut diğerlerini suçlamamız bunun ziyan verici bir şeye dönüşme ihtimali var. Zelzelenin olması kimsenin cürmü değil” dedi.