İstanbul’dan Gaziantep’e ‘eldiven’ kardeşliği

İstanbul’da bir taksi sürücüsü, Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7.7 büyüklüğündeki zelzelenin akabinde buradan afet bölgesine gitmek için aracına binen AFAD gönüllüsü Çınar Kandak’a eldivenini verdi. Zelzelenin en çok etkilediği Gaziantep’e gelen Kandak, taksicinin kendisine verdiği eldiveni, burada güvenlik tedbiri alırken üşüdüğünü gördüğü bekçiye verdi.

Merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde pazartesi günü saat 04.17’de 7.7 büyüklüğünde zelzele meydana geldi. Sarsıntının sarsıntısından başta Kahramanmaraş olmak üzere, Hatay, Gaziantep ve Diyarbakır’ın ortalarında bulunduğu 10 vilayet etkilendi. Zelzele haberini alan AFAD gönüllüleri de sarsıntıdan etkilenen bölgelere takviye olmak hedefiyle Türkiye’nin birçok vilayetinden afet bölgesine gelmek için yola çıktı. Afet bölgesine gelmek için yola çıkan gönüllülerden biri de Çınar Kandak oldu. Sarsıntının olduğunu duyar duymaz İstanbul’dan yola çıkmaya hazırlanan Kandak, burada taksi durağını arayıp, sarsıntı bölgesine gideceğini ve cebinde yalnızca 200 lir olduğunu, kendisini havalimanına bırakıp bırakamayacaklarını sordu. Taksicinin olur yanıtının akabinde hazırlanan Kandak, 12 yaşındaki kızını babaannesine bıraktıktan sonra taksiye binip Gaziantep’e gelmek için yola çıktı. Bu sırada taksici ile sohbet eden Kandak, zelzele nedeni ile kurtarılmayı bekleyen insanlara yardım etmek için bölgeye gittiğini söyleyince sürücü elindeki eldiveni çıkarıp Kandak’a, ’’Şimdi oralar soğuktur, bunu al ısınırsın’’ diyerek eldiveni kendisine verdi. Sürücü, yol parası da almayarak büyük bir insanlık örneği stantları. Gaziantep’e gelip zelzele nedeni ile yıkılan 5 katlı Gölgeler apartmanının önüne gelen Kandak, arama kurtarma faaliyetleri sırasında bölgede güvenlik tedbiri alan bir bekçinin üşüdüğünü gördü. Kandak, hiç düşünmeden taksicinin İstanbul’da kendisine verdiği eldiveni çıkarıp bekçiye vererek ısınmasını sağladı.

12 yaşındaki kızı da arama kurtarma çalışmalarına katılmak istedi

İstanbul’dan istekli olarak zelzeleden etkilenen Gaziantep’e geldiğini kaydeden Kandak, ’’İzlediğimiz haberlerden ötürü çok etkileniyorum. Bundan ötürü insanlara dokunmak ve yardımcı olmak istedim. Sarsıntı olduğunu sabah televizyonu açtığımda öğrendim. Çabucak bölgeye gelmek istedim. Kızım uyuyordu, uyandığında o da çok şaşırdı. Anne nereye gidiyorsun dediğinde sarsıntı olduğunu ve istekli olarak katılacağımı söyledim. 12 yaşında ve o da benimle gelmek istedi küçük olduğu için müsaade vermedim’’ dedi.

Deprem bölgesine gittiğini öğrenince taksi parası almadı, eldivenini verdi

Depreme çok hazırlıksız yakalandığını aktaran Kandak, ’’Çok hazırlıksız yakalandım, çok ani bir haberdi. Taksi durağını aradım ve üzerimde fazla para olmadığını sarsıntı bölgesine gideceğini ve ivedilikle havalimanında olmam gerektiğini söyledim. Sağ olsunlar benden para almadılar. Yaklaşık 250 lira tutmuştu. Taksici ‘Biz de orda olmak isterdik, sonuçta gidiyorsun, biz de elimizden ne geliyorsa yapmak istiyoruz, çorbada tuzumuz olsun dedi. Daha sonra eldivenlerini çıkarıp bana verdi. Hazırlıksız çıkmıştım ve üzerimde beni ısıtacak hiçbir şey yoktu. Elime ne geçiyorsa çantama koyup çıktım. O sırada taksiciyle de konuşurken o da bana eldivenlerini verdi’’ diye konuştu.

Taksici eldivenini ona, o da üşüyen bekçiye verdi

Gaziantep’e geldiği birinci akşamın çok soğuk olduğunu vurgulayan Kandak, ’’Buraya geldiğim birinci akşam çok soğuk bir akşamdı. Çadırın başında vazifeli bir arkadaşımız vardı bekçi. Onun eldiveninin olmadığını gördüm ve taksicinin bana verdiği eldiveni ben de ona verdim. Elden ele bir güzellik yapmış olduk. Birinci kere canlı canlı bir enkaz alanında bulunuyorum. Bu beni çok etkiledi. İnsanların ağlamalarından üzülmelerinden çok etkilendim. Beni tek teselli eden şey burada istekli olarak bulunmaktı. Zira üzülmekten daha fazlasını yapabiliriz. Evvel ses dinleme çalışmaları yaptık. Sesler doğrultusunda enkazdan gelen seslere hakikat yöneldik oraya yanlışsız çalıştık ve seslerden geri dönüş oldu. Hiçbir şey bir insanın hayatını kurtarmayı anlatamaz. Enkazdan biri çıktığında hepimiz sevinçten ağlıyoruz. Bir insanı kurtarmak çok dayanılmaz bir his. Bunun bir modülü olmak olağanüstü bir duygu’’ formunda konuştu.

İstanbul’daki taksi durağı sorumlusu Murat Aydın ise ‘’Depremin birinci günü hanımefendi taksi durağımızı aradı. ’200 lira param var, beni havaalanına bırakır mısınız, zelzele bölgesine gideceğim’ dedi. Biz de ’Ücretsiz bırakırız’ dedik. Kendisi de bunu kabul etti. Kendisine sarsıntı bölgesine götürmesi için eldiven, atkı ve bere verdik. Öbür vatandaşlarımız da yardımlarını bize getiriyor. Bizde yardım toplanan yerlere ulaştırıyoruz. Herkes elinden geleni yapmalı. Daima birlikte kalkarız bunun altından. Ölenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Hepimizin başı sağ olsun” dedi.