Yaşa Göre Çocuklarda Ekran Süresi Ne Olmalı
0 – 2 Çocuklarda Ekran Süresi
0-2 yaş arası dönemde bebeklikten çocukluğa geçişte tablet-televizyon gibi teknolojik aletlerin kullanımının kesinlikle uygun olmadığı yönünde çok fazla uzmanın görüşü var. Özellikle 0-1 yaş arasındaki bebeklerin hızlı beyin gelişimlerine sahip oldukları dönemde, özellikle annelerin emzirme sürelerince kesinlikle telefon ile ilgilenmemeleri gerektiğinin altı çok net bir şekilde çizilmektedir. Çünkü bebeğin emme süresi boyunca kurduğu o göz kontağının çok değerli olduğu, hem onun gelişimi hem de anneyle bağın kurulması açısından önem kazandığı bilinmektedir. Bir emme süresi boyunca beş-altı defa da olsa anneyle kurduğu o göz göze gelme bağlantısının kıymeti yapılan araştırmalar dahilinde de ortaya konulmuştur.
2 – 5 Çocuklarda Ekran Süresi
2-5 yaş aralığındaki çocukların ise teknolojik aletlerle geçirdiği sürenin bir ya da iki saati aşmaması gerektiği ve mümkünse bakım verenin daha önce izlediği, bildiği tamamen onun kontrollünde çocuğun ilerlediği bir görselin, uyaranın akışı olması gerektiği söylenmektedir. Hatta ve hatta mümkünse bu süre de ebeveynle ya da bakım verenle bu ekran süresi sürecinde yan yana, ten tene dokunularak oturulması, mutlaka iletişim halinde olunması, izledikleri sahneler doğrultusunda da konuşulması gerektiğinin ne kadar önem arz ettiği de araştırmalarca önemle vurgulanmaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları Okumak İçin: Gamze Kara
5 – 13 Çocuklarda Ekran Süresi
5-13 yaş aralığında ise yine ebeveyn kontrolünde üç saati aşmaması gerekmektedir. Ergenliğin başladığı bu dönemde özellikle sosyal medyadan uzak durulmasının onların psikolojik, bununla beraber de beden sağlıkları açısından da çok önem kazandığı bir gerçektir. Hatta büyük çocuklarda birlikte konuşulup karar alınması, onlarında olaya dahil edilmesi, onlarında fikrinin alınması bu sürece katkı sağlayacaktır. Sosyal medyadan neden uzak durmaları, bu ekran süresini neden aşmamaları gerektiği, hafta içi-hafta sonu saat aralıklarının belirlenmesinde ortak karar alınması gibi konular, birlikte konuşulup karara bağlanırsa çok daha etkili olacağı ve sürdürebilirliliğinin daha uzun zamana yayılacağı biliniyor. Tabi bu durumda onların ne kadar sosyal oldukları, derslerinde göstermiş oldukları başarı gibi konularda bu ekran süresini belirlemede etkili rol oynuyor. Okul başlama sürecinde çocuklarımızla iletişim kurmak için onlara verdiğimiz telefonlar sanki bu durumları biraz meşrulaştırıyor gibi. Türkiye deki okullar da çok fazla teşvik ediyor öğrencileri bu teknoloji aletlerine. İleri kalınmasın diye genellikle ödevler ve bazı etkinlikler bunlar aracılığıyla yaptırılıyor. Şöyle bir durum var ki Fransa konsolosluğu kararı ile çocukların liseye kadar okullarda dahi telefon kullanmalarına onay verilmiyormuş. Netice itibari ile konsolosluktan bahsediyoruz yani en yetkili kurum. Bizden ileri olan ülkeleri bilimin ışığında onlardan nasıl yararlanıyorsak böyle konularda da bizimde onları örnek almamız gerektiğini düşünüyorum çoğu zaman. Doğru düşündükleri ve yaptıkları bir şeyler var demekki..
Beslenme Ekran Süresi İlişkisi
Beslenme konusunda ise 6. aydan sonra ek gıdaya başlandığı süreçte de daha sonraki yaş aralıklarına kadar bakım verenle, bebek ya da çocuk arasına ekran sokulmaması gerektiği onların sağlığı açısından da çok önemli. Yedikleri besinlerle ilgilenmeleri, onlara dokunmaları, onları mıncıklamaları, keşfetmeleri(BLW ya da klasik beslenme), gelişimleri için ne kadar önemliyse, ekrandan da uzak durmaları açısından o kadar faydalı olacaktır. Obezitenin günümüzde artık ABD ile yarışır hale geldiği dönemde, damak tatlarının gelişmesi ve besinlerle olan kurdukları bağ açısından da ileriye dönük yapılan önemli bir yatırım haline gelecektir. Ne yediklerinin farkında olsunlar, ayrım yapsınlar, koklasınlar, dokunsunlar, yutma yetileri gelişsin, bununla beraber erken konuşmaya da katkıları olsun. Farkındalıkları artsın.
Bebek | Çocuk | Oyuncak Yazılarını Okumak İçin: https://cemre.com/youtube-icerik/bebek-cocuk-oyuncak-youtube-icerik/
Çocuğunuzu doyurmak için, doyurabilmek içgüdüsü için aranıza ekran sokmanıza, ondan yardım almaya çalışmanıza gerek yok. Bizim millet olarak genlerimizde aç kalma korkusu var. Ülke olarak zamanında geçmişten günümüze gelen bir fakirlik ve aç kalma korkusu gizli. Bizlere öyle öğrenilmişlik kodlanmış. Bunu aşmak bizim kendi içimize dönerek aşmamız gereken bir konu sanırım. Aman aç kalmasın dedikçe biz Türk anaları olarak gerçekten yapmacağımız şey yok. Her canlı küçükte olsa kendini besleyebilme yetisine sahip. Tabi zamanla gelişecektir bu durumda diğer gelişimsel tablolar gibi. Lütfen onlara güvenelim, güvenmesini öğrenelim. Ne zaman doyacaklarına onlar karar versinler. Ne kadar yiyeceklerine onlar karar versinler.
Netice de onların miğdesi, onların kararı. Biz kendimizle bir tutarak koca koca tabakları bu ekranlara sokarak miğdelerine aktarmayalım. Sizi biraz yoracak olsalar da, uğraştıracak olsalar da dökme-akıtma anlamında, bu biraz uğraşacağınız ama mükafatını güzel alınacağınız bir sonuç olacaktır. Onunla aranıza ekran koymanızı gerektirmeyecek kadar daha önemli bir husustur. Hiçbir durum onlardan daha değerli değildir. Yeterki biraz sabır diyelim. Çalışıyorsunuz, yoruluyorsunuz evet haklısınız ama onlarında bu özgürlük alanına hakkı var. Mahrum bırakılmamakta hakları var. Çocuklarla aranıza bu hususlarda hiçbir şekilde ekran engeli konulmaması gerektiği ana konumuzdur. Lütfen unutmayalım, çevremize de unutturmayalım.
Bu gönderi için yorumlar kapalı.